Mehmet Berksan
@mehmetbrksn.bsky.social
📤 1313
📥 180
📝 1145
Kitaplara meraklı mimar. İstanbul monografilerini derler:
http://istanbulmonografi.com
İBB’nin 2003 yılında bastığı “Kentim İstanbul: İstanbul Semtleri” adlı kitap dizisinin kaç kitaptan oluştuğunu uzun süredir merak ediyordum. Koleksiyoner
@ahmetulu.bsky.social
’ın da büyük desteğiyle bulabildiklerimin tamamını listeledim: Şu anda 119 tane… ⬇️
about 15 hours ago
1
6
1
📢 İstanbul üzerine yazılmış kitapların sitesi
istanbulmonografi.com
son güncellemesi ile yayında! İstanbul semtleri, kurumları, yapıları ve yapı türleri üzerine 4.000’e yakın kitap künyesini ister çevrimiçi inceleyin, ister Excel olarak indirin. Son eklenenler şöyle: ⬇️
about 16 hours ago
0
5
1
📢 10 Aralık’ta Altunizade Kültür Merkezi’nde
@kulturistan.bsky.social
ile Üsküdar Semt Monografileri üzerine söyleşimiz var. Bekleriz 🤗
2 days ago
0
6
0
Pamuk’un yayıncılarına kızıyorum zira Pamuk’a da okurlarına saygı duymuyor, metinlere gerekli özeni göstermiyorlar. Bakın, İngilizceye çevrilirken bal gibi düzeltilen tipo, 42 yılda 3 yayınevinin elinden geçen metinde hâlâ malak gibi yatıyor ve bize değersizliğimizi haykırıyor:
3 days ago
0
6
2
Orhan Pamuk’un bir romanında yaratıp sonra diğer romanlarına da konuk ettiği karakterlerinin haritasını sunarım efendim: ⬇️ Eksiklerim olabilir, onları da siz yazın bir zahmet 🤓
3 days ago
0
6
0
Sessiz Ev’e göre, Doktor Selahattin Darvınoğlu’nun 1910’larda Gebze’deki muayenesinde çalışma saatleri (alaturka saatle) şöyle imiş: Öğleden önce 2-6, öğleden sonra 8-12. Bu mesai saatlerini yıl boyu günümüz saat sistemi üzerine oturttum. ⬇️ Gelin biraz alaturka saat konuşalım. +
6 days ago
1
2
0
Osmanlı'da kullanılan farklı saat sistemlerini ve bunların her birinin farklı adlarının tablosunu hazırladım. Kaynak: Avner Wishnitzer'in "Alaturka Saatleri Ayarlama" adlı müthiş kitabı. Buyrunuz:
6 days ago
0
6
1
Sessiz Ev’de kronolojiye tam oturmayan bir detay vardı (Büyükhanım; Recep, İsmail ve annelerini evden ne zaman kovdu?). Ondan emin olmak için bütün kronolojiyi çıkarmam gerekti. Buyrunuz, karınca duası gibi bir Sessiz Ev kronolojisi:
8 days ago
0
3
0
Bir süredir Pamuk’un kurmaca dışı kitaplarını baştan okuyorum. Romanlarında sık karşılaştığım Türkçe açısından sorunlu cümle ve ifadeler düz yazılarında neredeyse hiç yok. Çok akıcı, pürüzsüz, keyifli bir Türkçesi var düz yazılarında. Sebebini bilmiyorum, düşünmeye değer bence…
9 days ago
0
5
1
Ayasofya’da dolaşan kamyonları savunmak için söylenen “Kamyon değil, vinç” ifadesi suçüstü yakalanan birinin kendini savunurken söylediği zırvaları betimlemekte kullanılan harika bir deyim olabilir! Ör: –Samet metresiyle basılmış… –Yapma yahu. Ne demiş peki? –Ne diyecek, ‘Kamyon değil vinç!’ demiş!
10 days ago
0
7
0
Orhan Pamuk’un, onu daha yakından tanımak ve daha iyi anlamak için okumak gereken kurmaca dışı eserleri:
11 days ago
0
3
0
Bir kafeye, sırf tuvaleti kullanmak üzere girerken hissedilen mahcubiyete benzer bir sıkıntı var içimde bugün hayata karşı…
11 days ago
0
5
0
Pamuk, “O kadar akıllıydı ki ondan korkardım” dediği çevirmeni M. Andaç ile kitaplarındaki detayları enine boyuna konuştuklarını yazmış. “kızarıp bozardığım” ifadesinden –çok hoşnut olmasa bile– ciddiye aldığı kişilerle romanlarını tartışmaktan geri durmadığı anlaşılıyor. +
13 days ago
1
2
0
Bugün, çağdaş Türk resim sanatının saygın isimlerinden sayın Devrim Erbil’e kitaplarını imzalatma şansım oldu. Bana vakit ayırdığı için kendisine sonsuz teşekkürler! 🙏 İleride bir tablosunu almak da mümkün olur umarım 🤞
14 days ago
0
6
0
İstanbul’dan bir köşeden akla ziyan detaylar! 🤦🏻♂️ 1) Konsol çalışan pimaşa destek teli 2) Binadan suyu uzaklaştıran ucu kırık pimaş 3) Pimaşa destek tahtası 4-5) Kaldırım boyu uzanan atık su hattı ve çukur kısımda bu hatta mermerden destek yastığı 6) Açıktan geçen elektrik kablosu
14 days ago
0
4
0
Orhan Pamuk’un biri neredeyse hiç bilinmeyen, diğeri ise oldukça az bilinen iki öyküsü: 1) 1975’te, 12. Antalya Festivali Hikaye Yarışması’nda 3.’lük kazanan öyküsü “Hançer”, “Türkiye’den Hikayeler”de yer alıyor. 2) Öteki Renkler’de “Pencereden Bakmak” adlı öyküsü yer alıyor.
15 days ago
0
4
0
Pamuk “mimarlık fakültesini bırakacağım” dediğinde annesinin onu vazgeçirmek için “Bak o okumuş, mimar olmuş” diye örnek gösterdiği Le Corbusier’nin de aslında mimarlık diploması olmaması! Pamuk o anda bunu bilseydi: “Örnek gösterdiğin adamın da diploması yok ki” diyebilirdi… 🤓
15 days ago
0
2
0
Pamuk, İstanbul: Hatıralar ve Şehir’de Flaubert’in planladığı ama yazamadığı Harel Bey adlı romanın konusunu yazmış: “Uygar bir Batılı ile barbar bir Doğulunun (…) birbirilerine benzeyerek yer değiştirmeleri” Konusu çok örtüşen Beyaz Kale’nin ilhamını Harel Bey mi verdi acaba?🧐
16 days ago
0
4
0
reposted by
Mehmet Berksan
Murat Gülsoy
16 days ago
İstanbulin Sohbetler video yayında
youtu.be/sf_7ubPyP5U
loading . . .
İstanbulin Sohbetler - Şehri Resmedenler
YouTube video by Banu Ucak
https://youtu.be/sf_7ubPyP5U
0
3
1
Benim Adım Kırmızı’da atlara dair geçen “kuru kaş” ifadesinin hatalı olduğunu yazmıştım. Yanılmışım. 🙈 Gönderiyi sildim. Önce
@kulturistan.bsky.social
uyarıp “bu ifadeyi duyduğumu hatırlıyorum” dedi.
@yasaminay.bsky.social
ise alıntıya ulaştı. (Alıntı ve kaynak için ⬇️ ) İkisine de teşekkürler 🙏
17 days ago
0
7
0
Teşvikiye Palas’ın –hikayesini bilmeden anlamlandırmanın mümkün olmadığı– o garip “balkon-duvar”ının, aslında iki kardeşin arasındaki çekişmenin neticesi olduğunu biliyor muydunuz? “İstanbul: Hatıralar ve Şehir”de Pamuk olayı şöyle anlatmış: ⬇️
18 days ago
0
3
0
Yapay zekaya İstanbul temalı 2 tane “book nook” (kitaplığa koymak için yapılan diorama) tasarlattım. İstanbul’dan daha ne malzeme çıkar “book nook” olarak! DIY seti olarak ilk yapan köşeyi döner benden söylemesi. (Batarsanız yatırım tavsiyesi değildir 😄)
20 days ago
1
8
0
Kitapların arasına konmak üzere yapılan ufak dioramalara “book nook” deniyormuş. 2018’de –ve tabii ki– Japonya’da ortaya çıkıp hızla yaygınlaşmış. Kimi ufak bir dükkân kimi dar bir sokağın girişi görünümünde. Işıkları yanıyor, kapıları açılıyor. Harika değil mi ama? 🤓
20 days ago
1
5
1
Çeşit çeşit Barselona çizimleri satan bir dükkan: kimi orijinal sulu boya, kimi numaralı sınırlı baskı, kimi daha hesaplı baskılar… Farklı sanatçılarla işbirlikleri… Modern, klasik, ilüstrasyon: çeşit çeşit. Neredeyse İstanbul versiyonunu deneyeceğim de yeterli cesaretim yok 🤓
22 days ago
0
4
0
Barselona’da bir kitapçıda (La Casa del Libre) çağdaş yazarlar kısmında Pamuk’un şu kitaplarının İspanyolcaları yer alıyor: Kar, Veba Geceleri (2 ayrı yayınevinden 2 ayrı baskısı var), Uzak Dağlar ve Hatıralar, İstanbul: Hatıralar ve Şehir
23 days ago
0
6
0
Casa Batlló’da da iç mimarlık ofisi açan insafsızlar 🤓
24 days ago
0
4
0
#1skeet1öykü
“Eşi tarafından ‘Setteyim ayağına geceyarılarına kadar nerelerde sürttüğünü bilmiyor muyum? Rol kesme, koyarım kapının önüne, sümsük!’ diye azarlanırken çekilen videosunun sosyal medyaya düşmesi üzerine açıklama yapan ünlü yönetmen: “Mahremiyetim ihlal edildi” dedi
24 days ago
0
4
0
#10Kasım
için iki kitap: ➡️ Atatürk İçin Düşünmek. İki Eser: Katafalk ve Anıtkabir. İki Mimar: Bruno Taut ve Emin Onat/ Afife Batur vd./ Milli Reasürans/ 1997 ➡️ Selahattin Giz Koleksiyonundan Fotoğraflarla 10 Kasım Yas Günü/ Ed: Cengiz Kahraman/ YKY/ 2017
24 days ago
0
1
0
Elif Şafak, “Ustam ve Ben”in çocuk versiyonu ile yetişkinlerin ardından şimdi de çocuklara Mimar Sinan’ı ve Osmanlı mimarisini yanlış anlatma misyonunu başarıyla üstlenmiş. Kitabın daha 1. sayfasında Süleymaniye 4 yerine 2, Şehzade Camisi ise 2 yerine 1 minareli çizilmiş. 👏👏👏
25 days ago
0
5
1
reposted by
Mehmet Berksan
küLtürisTaNbuL
26 days ago
12 Kasım Çarşamba akşamı altunizade kültür merkezinde
0
9
3
reposted by
Mehmet Berksan
Fin Kültürü ve Ahlâk Bilgisi
29 days ago
1971'de Abdullah Lokantası'nın Emigân'da bir şubesi varmış. Sonra kapanmış. Oradaki şu âna tanıklık etmek isteyebilirdim.
www.birgun.net/makale/lenin...
0
5
1
reposted by
Mehmet Berksan
Ozan "Barselonevî" Sağsöz
29 days ago
Baki'nin bahsettiği Yıkılası Meyhanede Baki ile karşılıklı çakır içmek isterdim.
add a skeleton here at some point
1
5
1
Geçmişe gidip, İstanbul’un günümüze ulaşmamış bir lokanta, meyhane, restoran, kahvehanesinde (vb) oturup bir şeyler yeme içme şansınız olsa (hesap ödenince günümüze geri döneceksiniz) hakkınızı hangi tarihte hangi mekan için kullanır, orada kimleri görmeyi umardınız?
29 days ago
1
2
2
Benim Adım Kırmızı’da Avrupalı ressamlardan Frenk, Venedikli veya yer yer İtalyan diye bahsedilmiş. 16.yy’da Osmanlıların “İtalyan”lardan bahsetmesi bana pek olası gelmedi. “Romandır, kasma” diyeceklere: İngilizcesinde tek tek değiştirilip her biri “Venetian” yazılmış…
30 days ago
0
4
0
Pamuk romanlarında olayların geçtiği dönemleri 📅 eskiden yeniye sıralamaya çalıştım. Umarım hata yoktur. 🙏 6 romanın birden yoğunlaştığı 1980-1989 arası, Pamuk’un en çok ele aldığı dönem olarak birinciliği kazanıyor. 🏆🤓
about 1 month ago
0
5
1
Trump, ’40’larda yapılmış Art Deco banyoyu kırıp zevksizce yenilemiş. İşi savunmak için de “Art Deco, Lincoln dönemine uygun değildi. Ben uygun hale getirdim” diyor! Cehalet ve küstahlığı sözümona tarih sevgisi ile perdeleyen bu tavrı Selimiye’nin kubbesinden tanıyorum ben! 🤦🏻♂️
about 1 month ago
0
5
0
Kar romanında olayların 1990’larda geçtiğini anlarız ama tam tarih hiçbir yerde açıktan geçmez. Halbuki şu cümlede Pamuk yılın 1995 olduğunu ustaca gizlemiş: “110 yıl önce imal edilen makina 25 yıl sonra 1910’da satılmış” ise 1910-25+110=1995. Bayılıyorum böyle bilmecelere. 🤓
about 1 month ago
0
2
0
Cumhuriyetimizin 102. yılı kutlu olsun! Konuyu bir kitaba nasıl bağlarım diye az düşünmedim! 🤓 Buyrunuz
#29ekim
ile ilişkili harika bir çalışma: “100. Yılında Cumhuriyet’in Popüler Kültür Haritası, 1923-2023, 3 Cilt/
@deryabengi.bsky.social
, Erdir Zat, YKY.
about 1 month ago
0
3
0
Netflix dizisi La Casa de las Flores’te la Nora ailesinin annesi Virginia rolündeki oyuncuyu gözüm bir yerden ısırıyordu ama çıkaramamıştım. Pamuk’un Kar romanında sıkça bahsi geçen “Marianna” (Zenginler de Ağlar) dizisine dair detayları çalışırken jeton düştü: Verónica Castro!
about 1 month ago
1
2
0
Günün
#keskebiriyapsa
fikri: “Türkiye Yayıncılık Tarihinde Sansür Atlası: Sağdan Sola, Soldan Sağa, Eksiksiz, Sansürsüz Edisyon”
about 1 month ago
0
3
0
#1skeet1öykü
“Okuldan eve gelen çocuk, masada duran zımbalı A4 destesinin kapağında annesinin el yazısını görünce: “Anne ya! Kaç kere dedim: kitapçıdan al, ki-tap-çı-dan!” diye sızlandı. “Ellerimle çevirdim yavrum,” dedi annesi, “dışarda içine ne koyuyorlar belli değil!”
about 1 month ago
0
6
0
#1tweet1öykü
“‘Anneanne, sen yaşlısın ya’ dedi küçük kız: ‘ilk sen ölürsün. Bak artık cep telefonum var! Orası nasıl bir yer, bana mesaj atar mısın?’ Ninesi duraksadı: ‘İzin verirlerse atarım tabii kuzum’ dedi. ‘Ama bak 5 yıl oldu deden mesaj yazmadı. Bıraksalardı o atardı…’”
about 1 month ago
1
5
0
Günün gereksiz bilgisi olarak, şu ⬇️ “meme”karakterlerin adlarını derledim. İlk versiyonu “feels guy” 2010’da bir internet forumunda ortaya çıkmış. Çizen Polonyalı biri imiş. Diğerleri de sonradan çıkan türevleri.
about 1 month ago
1
3
0
Kısa öykülerini severek okuduğum
@gokmenakca.bsky.social
’nın yeni kitabı “Sondan Önce” ortalama 300 kelimelik 50 mikro öyküden oluşuyor. Kitabın bir diğer özelliği de yazarı tarafından bizzat ciltlenmesi.
about 1 month ago
1
4
0
"Kurgu eserde gerçeklik aranmaz" diyen Kara Murat'ın kol saatinden de rahatsız olmayacak o zaman...
about 1 month ago
0
6
0
Pamuk’un Kara Kitap’taki karakteri Celal Salik 17 Ocak 1980’de Nişantaşı’nda vurularak ölüyor. Pamuk diğer romanlarında da ondan bahsediyor ama bazı detaylar hep değişik. Bu çelişkiler Pamuk’un akıl oyunları mı yoksa dikkatsizlik eseri mi? 🤷🏻♂️🧐
about 1 month ago
0
1
0
Pamuk “Kar”da, 1990’ların başında Türkiye’de çok izlenen “Zenginler de Ağlar” (orijinal adı: “Los Ricos También Lloran”) adıyla yayınlanan dizinin adı için “Marianna” yazmış. Marianna, başroldeki karakterin adıydı ama dizinin adı değildi. Bu da bu gecenin gereksiz bilgisi! 🤓
about 1 month ago
1
4
0
Orhan Pamuk romanlarında gözüme takılanlarla ilgili kitap çalışmamın geldiği yer: ⬇️ Sona yaklaştım ama yoruldum da! 😰 Başta kurgu + kurgu dışı tüm kitaplarını çalışmayı düşünüyordum ama sonra romanlarla sınırlamaya karar verdim… Çok satarsa devamını da yazarım! 🤓
about 1 month ago
1
8
2
Kafamda Bir Tuhaflık’a bakılırsa Celal Salik, Şubat 1979’da vurulmuş. Halbuki her Kara Kitap meraklısı, Celal Salik’in 17 Ocak 1980 Perşembe akşamı vurulduğunu bilir. Pamuk’un kendi karakterinin ölüm tarihini şaşırması bence mümkün değil. Acaba “ağam eğlenir bizimle?” 🤓🤷🏻♂️
about 1 month ago
0
3
0
Bizde 1926 (takvim devrimi) öncesi doğanların mezarlarında doğumun rumi, ölümün miladi yıla göre yazılması “Bu insanlar zaman yolcusu muydu?” dedirtir. Aslına bakarsanız doğdukları ve öldükleri dönemler öylesine farklıydı ki bu soruya bir yönüyle “evet” demek de mümkün sanırım…
about 1 month ago
1
10
1
Load more
feeds!
log in