eskiden gönderiler yüklenemiyor hatası çıktığında, hesabı mı uçurdular diye bi paniklerdik… şimdi ergen faşo elın bi bok yemiştir kesin diyoruz…

tivitır yine uçtu sanırım, döndük buraya… hello biçız

tazminatını istediği için bir insan dövülerek öldürüldü bu ülkede… bunu da unutturmalarına izin vermemeliyiz…

yani aile bakanlığı, kadınların ve lgbt’lerin geliştirdikleri patriyarka ile mücadele dilini de ortadan kaldırmaya çalışıyor… bizi ataerkil lügatla sınırlandırıp, feminist mücadele hafızasını da yok etme derdinde…

13. cumhurbaşkanımız sayın ekrem imamoğlu’nun mesajını gördünüz mü…

kedi anası olduğum kadarıyla köpke anasıyım da… burada da bilmeyen kalmasın…

bodrum yalıkavak belediyesi boğa güreşi düzenliyormuş ve belediye sitesinde yayınlanmış… sağlı sollu bizi delirtmeye yemin etmişler…

bugün yasanın görüşüleceği gün… yasayı iptal edin, katliamı durdurun… #YasayıİptalEtAYM

sokak ortasında bahar aksu’yu katleden herifin beş suçtan kaydı ve hakkında uzaklaştırma kararı varmış… eski eşine defalarca şiddet uygulamış… dün bu haberi “eşine direndiği için öldürüldü” diye servis etti lağım medyası…

üç fidanın son fotoğrafı... “…..ve ben 24 yaşındayken kendimi türkiye’nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum… yaşasın tam bağımsız türkiye” #6mayıs1972

kavala’yı, demirtaş’ı ve tüm siyasileri rehin tutup, ne kadar katil, psikopat, tecavüzcü varsa hepsini aramıza saldılar…

özgür özel’e saldıran kişi iki çocuğunu katletmiş… cinsel taciz, uyuşturucu satıcılığı ve şiddet dahil pek çok suçtan kaydı var… bunları aramıza saldılar…

ölmüşün arkasından konuşulur… nasıl konuşulacağını da merhumun hayatı belirler… arkasından iyi konuşulmasını isteyen onurlu bir hayat yaşasın… sırrı abi yattığın yer incitmesin…

sırrı süreyya önder’i kaybetmişiz… çok çok üzüldüm…

vibratörün emek ve dayanışma ile ne ilgisi var… bayılıyorsunuz kavramların içini boşaltmaya…

cebimizden, özgürlüğümüzden, bedenimizden çaldığınız ne varsa hepsini geri alacağız… yaşasın 1 mayıs… #1MayısEmekveDayanışmaGünü

hiçbir şey… eylemleri pasifize edip, akp’nin istediği çizgide muhalefete döndürdü…

gözaltına alınanlara destek gelmesin, sesleri duyulmasın, gündem olamasınlar diye “gözaltına alınıyorum” tivitlerini de siliyorlar artık… bu benzeri görülmemiş bir düşmanlık…

bugün istanbul’da 1 mayıs için taksim’e çağrı yapanların gözaltına alınmalarının direkt sorumluları, kadıköy’ü alan gösteren ve taksim’in kriminalize edilmesini meşrulaştıran basiretsiz sendikalardır…

imamoğlu’nun diploma iptali, bazı dekanların imza vermemesi sonucu resmiyet kazanamamış… hala e-devlette görünüyormuş…

akp’li olmayan başörtülü kadınlara etmedikleri hakaret kalmadı… dertleri hiçbir zaman başörtüsü özgürlüğü değildi zaten… müslüman feminist olmaz diyenler bunu iyi okusun… müslüman feministler başörtüsünü iktidar ve erkek tahakkümünden kurtarmak için de var

yağmalamadık yer bırakmamaya yemin etmişler…

memnun değiliz ama başka parti mi var mecbur chp diyenlerle, memnun değiliz ama başka parti mi var diyen akp’liler birbirinden çok farklı değil üzgünüm… tek fark, akp 23 yıldır iktidar olduğu için onların partiye bağlılıklarının yine daha mantıklı bir yere tekabül etmesi sorry

Ankara’daki polis şiddetinin kendisini kınamak yetmez kişinin cinsel kimliğine ilişkin kamuoyuna böyle bir açıklama yapmaya nasıl cesaret edebiliyorlar? İşkenceyi transfobiyle aklayamazsınız.

ibb’nin tüm üst düzey yönetimi gözaltına alınmış… adı kayyum olmasa da olay patikte ibb’ye kayyum atanmadı aslında… haftalarca bok varmış gibi insanları sandıkla, imzayla, seçimle oyalayan chp’ye sinirim geçmiyor… tarihi bir dönüm noktasını elleriyle itti…

milletvekilleri gidip kanal istanbul’a kendilerini mi zincirlerler, iş makinelerinin önüne mi yatar bilmiyorum ama canları pahasına engel olmak zorundalar bu talana… dünyanın en güzel şehrini ranta teslim eden meclis yerin dibine batsın… tarih sizin basiretsizliğinizi de yazar

“milletin iradesine saygı duyacaksın” diye üst perdeden tehditler savura savura ülkenin en büyük belediyesine çöküyorlar… seçimdi, sandıktı, imzaydı, sandıktı oyaladıkça oyaladı chp… enerjiyi yok etti… kayyum gelmez rehavetine düştü, bok etti direnişi tam beklendiği gibi

istanbul’u yok edecekler ve buna direnen herkesi topluyorlar… dünyanın en güzel şehrini talan ettiler, betona boğdular, nefes alacak yer bırakmadılar, şimdi de öldürüyorlar… işgal edilmiş olsak böyle görkemli bir mirasa dokunulmazdı, öyle nefret ediyorlar bu ülkeden, insanından

şu “orantısız şiddet” tabirini de literatürden çıkarmamız lazım… şiddetin orantılısı olmaz… gözaltına alırken bile şiddetin zerresini uygulayamaz kolluk kuvvetleri…

hiçbir katil, hiçbir şiddet faili şu şekilde gözaltına alınmadı… yeni doğan çetesi şu şekilde gözaltına alınmadı… #ankaradaişkencevar

Ankara, Konur Sokak, üniversiteliler ayakta.

sol partiler ve sendikalar 1 mayıs için kadıköy çağrısı yaparken, feminist gece yürüyüşü için taksim’den vazgeçmeyen kadınlar… 1 mayıs taksim’dir… 77’yi unutamazsınız…

odtü mezunlar günü 15 temmuz olarak açıklanmış… altı ay önce yaptığım planın tam ortasına kurulmuş… 20. yıl madalyamı alması için bir arkadaşımdan rica edeceğim artık… ne çok isterdim gitmeyi:(

burada erotik bir dans yok, akrobasi var, hem de aşırı yeteneksiz bir akrobasi… üzerinde de sahne kostümü… jimnastik gösterilerini falan da müstehcen bulun bari…

luna ile kaka turuna çıktık… sokaktaki kediyi görünce bi bakış attı, evden alışkın olduğu için umursamadan arkasını dönüp gitti… kedi çimlerin içine kamufle ola ola peşimizden geliyo, dönüp bakınca duruyo… kedilerin meraklarından belaya tuzlukla gidişleri🤦🏻‍♀️

haksız yere tutulan tutsaklara özgürlük!

esila cezaevinde fenalaşıp hastaneye kaldırılmış… gencecik kadını öldürecekler cezaevinde hukuksuzca tutarak… büyük suç işliyorsunuz… #EsilayıSerbestBırakın

demirtaş’a 15 yıl istemiyle bir dava daha açılmış… dem’in iktidarla pazarlığının hiçbir yerinde yok demek ki demirtaş… bu kadar rahat gözden çıkarmışlar… zaten zaferli kanzilerin ümit özdağ için uğraştığı kadar bile uğraşmamışlardı… sorry not sorry

2 gündür üşümezsoy mu, görür mü tartışıyorsunuz da fark eder mi… fay hattı bir yana, istanbul gibi küçük bir yüzölçümünde 20 milyon insan yaşıyor… itfaiyenin giremeyeceği darlıkta sokak dolu… toplanma alanı yok… tam bir balık istifi… depremsiz de güvenli değil zaten

kendim yapmaya cesaret edemeyeceğim bir işi başka kimseye yaptırmam… cam sildirmeye nasıl cesaret ediyorlar gerçekten anlamıyorum… bu işi güvenlik önlemleriyle yapan bir sürü şirket var ya bu kaçıncı…

hayvana düşman, halka düşman, kadına düşman, gence düşman, çocuğa düşman… cebimizden, özgürlüğümüzden, haklarımızdan o kadar çalınmasına rağmen biz bu ülkeyi hala seviyoruz… karun olup her şeyi ele geçirmelerine rağmen onlar nefret ediyor… işgal altında olsak bu olmazdı

ne gezi korkusuymuş pes… kıyamet kopsa önce gezi’yi kapatacaklar…

99 depreminden beri, marmara’da büyük bir depremin yaşanacağını söylüyor uzmanlar… 26 yılda sıfırdan bir şehir bile inşa edilebilirdi ama 6 şubat depreminde gördük ki, 99’un da gerisindeyiz… 99’da anında müdahale edilebilmişti, 2023’te üç gün şehirlere girilmedi bile…

yıkım duymadığımız bir depremde bile şebekeler komple gitti… hiçbir gsm operatörü çalışmadı… uzmanların beklediği büyük marmara depreminde kimse kimseye ulaşamayacak… depremlerden ders mi alıyordunuz, hani nerde aldığınız o dersler…

siz hala kanal istanbul’da ısrar edin…

çocuk işçiliğin bittiği, çocuk istismarlarının ve çocuğa şiddetin önüne geçildiği, fırsat eşitliğinin sağlandığı, hiçbir çocuğun sağlık, eğitim, beslenme gibi temel haklardan mahrum kalmadığı bir gelecek mümkün… en çok çocuklar bayramı hak eder… bayramınız kutlu olsun çocuklar

mizah da kültürle şekillenen ve dönüşen bir şey, mizah üretme ve tüketme mecraları ve yöntemleri değişti; karikatür hicvi giderek daha dar bir alana yönelmeye, daha az politik olmaya başladı, toplumsal muhafazakarlaşma bile etkilemiş olabilir diye düşünüyorum.

şimdi düşünüyorum, bizim dönem gerçekten iyi bir mizah okuyucusu idi, ta gırgırdan gelen bir kültürdü… cilt cilt kitaplarım vardı, imza günlerinde deli gibi kuyruklar olurdu… şu an hiç ilgilenmediğim gibi, ilgilenen de yok sanki… ne oldu da karikatür bu kadar ilgi kaybetti acaba

kadınların nasıl doğum yapacağına bir avuç erkek karar veremez demek için kadınlar yarın saat 19:00’da istanbul il sağlık müdürlüğü önünde eylemde… saat 15:30’da da İÜ edebiyat orta bahçede döviz hazırlama atölyesi olacak…