Can Ataklı'yla anlaşıp Korkusuz'da başlatıp Nefes'te sürdürdüğümüz küçük fıkra örneği sayılabilecek siyasî iğnelemeler yüze yaklaştı! Bunun manzumcası onlarca Bir Konu Bir Kıta'yı da farklı mecralarda neşretmiştim. Belki hepsi bir gün AKP devrinin panoramasını göstermek adına kitaplaşır.

Usta gazeteci Can Ataklı'nın Nefes'teki köşesine iki yeni iğnelememle konuğum. Okuyucuları bekleriz:

Bugün günlerden iğneleme pazarı... Değerli gazeteci Can Ataklı'nın Nefes'teki köşesinin dibindeyim:

Gelenek bozulmadı.. Bu pazar da yeni iğnelemelerimle Can Ataklı'nın Nefes gazetesindeki köşesinde okuyucularımı bekliyorum:

Bugün yeni iğnelemelerimle Nefes gazetesinde, kıymetli gazeteci Can Ataklı'nın köşesindeyim... Buyurun:

Bugün de değerli gazeteci Can Ataklı'nın Nefes'teki köşesine iğnelemelerimle konuğum. Siyasî mizah ve hiciv sevenleri bekleriz.

En büyük zaferimiz kutlu olsun! Başta Aziz Atatürk olmak üzere, Büyük Taarruz'un kazanılmasında cansiperane mücadele eden gazilerimizi ve şehitlerimizi minnet, hürmet ve hasretle anıyorum...🇹🇷

KIT'A Bıktım nice câhil dolu dünyâdan inan ki, Her ân okumaktan ve de bilmekten usandım... Yanlış, yalan etrâfımı sarmış o kadar ki; Ben doğruyu yanlışla yalan karması sandım!

Bugün günlerden Pazar... İğneleme günü... Yine değerli gazeteci Can Ataklı'nın Nefes'teki köşesindeyim... Bugünkü iğnelemelerimden birinde çok sevgili dostum, ağabeyim Sermet Erkin'e de selam gönderdim 😊

Bugün günlerden "İğneleme Pazarı"... Değerli gazeteci Can Ataklı'nın Nefes'teki köşesine misafirim, sizi de beklerim:

Bugün çok ünlü eski bir komedyenimizden mesaj aldım.. Keşke Beni De Taşlasa kitabımı okumuş ve "tek üzüldüğü şeyin benimle aktif çalıştığı dönemde tanışamamış" olduğunu yazdı.. Nasıl gururlandım anlatamam.. Yeni komedyenler neredeler bilmiyorum? Literatürü takip ediyorlardır umarım...

Dünya tarihinin en alçak, en vahşi şirketi ABD'nin, Japonya'ya attığı iki ölümcül bombanın acısı hâlâ dimağlarda... Nazım'ın o hazin şiirinin dizeleri dilimde: "Saçlarım tutuştu önce/Gözlerim yandı kavruldu/Bir avuç kül oluverdim/Külüm havaya savruldu". Tek arzum ABD'siz bir dünya sabahına uyanmak.

Ah sevgili Nedret Hanım! Çok iyi bir tiyatro yazarı olacaksın derdin.. Senaryo yazarlığında karar kılınca tiyatroyu bırakmama kızmıştın. Bunu bana imzalayıp gönderdiğin kitabının ithafında da belirtmiştin, "Tiyatroyu bırakma, o seni alır, unutma." Siz gibi insan pek az kaldığı için de ayrı üzgünüm.

Koca koca iki yıl! Sesin kulaklarımda, tebessümün gözlerimde, bana bıraktığın mesleğim hep yanımda... Safa Önal; her gün yanımdasın, anılarınla, hayatıma kattıklarınla, güzelliklerinle... Seni çoook özlüyorum, gönlünce dinlen!

Bugün yine iğnelemelerimle değerli gazeteci Can Ataklı'nın Nefes'teki köşesinde konuğum. Buyurunuz efendim:

ONUR HAFTASI MANİSİ🏳️‍🌈 Duyar laf salatası, Yer hep sapık yaftası, İşte haysiyetiyle; Geldi Onur Haftası!

Nefes gazetesinde değerli gazeteci Can Ataklı'nın köşesinde iki iğnelememle tebessümünüze amadeyim!

Uzun zaman sonra yolum Beyoğlu'na düştü. Yolda görüp çevirenler, hal hatır soranlar, beğendiği nüktelerimi ya da hicivlerimi ezberinden okuyanlar... Beyoğlu kumbarasında ne çok insan biriktirmişim. Çok seviyorum seni Beyoğlu; çok seviyorum sizi sevgili tanıdıklarım, ahbaplarım!

SICAK MANİSİ Ter damlıyor bacağa, Can dayanmaz sıcağa, Bu sıcakta denir mi: Gel sevgili kucağa!

Değerli gazeteci Can Ataklı'nın köşesinden iğne batırmaya devam.. Bodrum, tatil, güneş bize mani olamaz!

Tarihe mâlolmak işte böyledir! Ölümünün ardından neredeyse kırk sene geçen bir gazeteci hâlâ bir köşe yazısına başlık oluyorsa popülizm ölü doğmuş demektir.. Ustam saydığım Şinasi Nahit Berker'e selam!

Deliye Her Gün Bayram hicvimden bir bent: Düşünmüyorum, yokum; varlık için felsefe, Öyle ya düşünenler varmış mı hiç hedefe, Pişmanlıktan insanlık esir maalesefe, Hayat terazisinde keşke dolu her kefe.. Deliye her gün bayram akıllıya arefe, Aklın havada ise git dünyayı koy tefe!

Değerli gazeteci Can Ataklı'nın Nefes gazetesindeki köşesine iki iğnelememle misafirim. Buyurunuz:

Boğaziçi Üniversitesi'nde belki de sevdiğim tek hoca olan, tiyatronun büyük sevdalısı, o gevrek kahkahalarını hayatından asla eksik etmeyen emeritüs Prof. Oya Başak'ı yitirmenin hüznünü duydum. Oya Hoca, hayata mizahla yaklaşan çok tatlı bir insandı.. Kahkahalar yoldaşı olsun🌹

Bugün Nefes gazetesinde, değerli gazeteci Can Ataklı'nın köşesinde, Pazar iğnelemelerimle gündemin nabzını politik mizahla tutmaya devam ediyorum. Beklerim:

Bugün de iki sivri iğnelememle Nefes'te, Can Ataklı'nın köşesindeyim... Bekleriz:

Türk sahaflığının önde gelen isimlerinden, Müteferrika Sahaf ve çıkardığı Müteferrika dergisiyle özdeşleşen sevgili ağabeyim Lütfü Seymen de aramızdaki yolculuğunu tamamlamış. Tüm kitap dostlarının, kitapseverlerin başı sağolsun. Kadıköy kültüren biraz daha çoraklaştı.

Komünizm küresel düzenin daha doğrusu kaosun çıkmazı dolayisiyle hâlâ umut olma idealini sürdürüyor. Fakat komünizmin o katı, sert ve geri birtakım doktrinini güncellemesi lazım. Başta LGBTİ+ haklarının müdafaası geliyor. Bu hakların savunuculuğu liberalizme verilirse sulanır.

İki yeni iğnelememle bugün yine Nefes gazetesinde değerli gazeteci Can Ataklı'nın köşesine misafirim:

Bugün Korkusuz gazetesinde Mustafa Mutlu, köşesinde, Türkçenin şahikası Yusuf Ziya Ortaç'ın "Lozan'dan Bugüne" şiirine yer vermiş. Lozan, tartışılamaz!

20. asır demokrasisinin kazandırdığı yegane dünya lideri #PepeMujica ile artık aynı gökkubbenin altında değiliz... Servet, şan, menfaat üçgenine hapsolan siyasetçilere inat olağanüstü bir sadelikle yaşadı. Gönlünce dinlensin🖤🌹

KIT'A Beyoğlu renkli evim zannederdim önceleri, Hayal içinde gezerdim tiyatro, bar, sinema... Geçen maç evveli gittik; söven, döven, bağıran... Bu semt de benzedi azgın kediyle dolu dama!

Süleyman Nazif'in Enver Paşa hakkında bir sözü vardı, "Enver Paşa, içindeki Enver Bey'i öldürdü..". Benzerini Sırrı Süreyya Önder için de söyleyebilirim, "Siyasetçi Sırrı Süreyya Önder, sanatçı Sırrı Süreyya Önder'i öldürdü.". Kabiliyetli bir sinemacıydı, keşke öyle kalsaydı...

Ot dergide bu ay Türkiye’de protestolarda kullanılan sloganların bazılarını masaya yatırdım; "İğneli Kültür"de birtakım sanat sepet taifesine çuvaldızı batırdım; "Dört Dörtlük" bölümünde Şair Eşref'in dört kıtasını günümüz Türkçesine vezniyle adapte ederek bugüne getirdim. Bekleriz✊️

Netflix'te az evvel İstanbul Ansiklopedisi dizisini seyrettim. Yazık olmuş! Türkiye'de sinemanın düştüğü hali görünce içim acıyor.. Bir süre daha yerli yapım seyretmem sanırım...

Attila İlhan'ın "Hangi Seks" kitabını okudum, üzüldüm. Ziyadesiyle ilkel ve geri kalması, kitabın ilgi çekici konusuna rağmen gündeme gelmemesinin nedeniymiş... Hakir görme, takiyye, yükseklenme.. sekse nâhoş kaçan her türlü durum var! Edebî sürprizli cümleler hariç zaman kaybı!

Muammer Karaca, kanaatimce Türk Tiyatrosu'nun en önemli simalarından biriydi. Ailesi dostum oldu, hatıraları ahbabım. Ölüm yıldönümünde bazıları artık aramızda olmayan onu tanıyanların dilinden Muammer Karaca'yı naklettiğim şu yazımla kendisini saygıyla anıyorum: yarininkulturu.org/2022/04/28/4...

İki yeni iğnelememle bu pazar Nefes gazetesinde yine değerli gazeteci Can Ataklı'nın köşesine misafirim:

Artık gazetecilerin yazıları bıçakla kesilip bekletilmiş ayva gibi hem samanımtrak bir tatta hem de renkleri renk değil! Okuyanlar gönül rahatlığıyla ayvayı yedik bile diyemiyorlar! Oysa köşe yazısı haberden farklıdır; fikirdir, Türkçedir, üsluptur. Günlük yazı yazmayı özledim!

Pazar günü Pera Müzesi Türk Müziği Konserleri'nde Mustafa Nafiz Irmak güfteleri dinleyeceğiz. Mustafa Nafiz yaman şair birkaç şiirine göz attım da takılıkaldım: Arıyorken içimde gözlerini, Kanayan hislerimle yokluyorum. Öyle âvâre bir çiçeksin ki; Seni hülyalarımda kokluyorum!

İki yeni iğnelememle değerli gazeteci Can Ataklı'nın Nefes gazetesindeki köşesinde sizlerleyim:

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı şu çok sevdiğim eski yazımla kutluyorum🇹🇷🎉: "Kaç gecedir rüyamda çocukluğumun 23 Nisanlarından hatırımda kalan parçaları çevirip çevirip seyrediyorum. Her seyrettiğimde unutmamanın hüznünü duyuyorum…" www.muhalif.com.tr/kose-yazisi/...

Fransız Devrimi sonrası oluşturulan parlamentoda kralcılar sağ tarafta cumhuriyetçiler sol tarafta oturduğundan sağcılık ve solculuk kavramları oluştu. Bugün oturanlara değil ayakta ve zinde olanlara ihtiyacımız var. Kavramlar değişiyor. Artık solda ya da sağda değil ileride olmak önemli.

Türk dizi tarihinin en etkileyici sahnelerinden biri; Bizimkiler'in 107. bölümü... Berlin'de tutunamayıp yurda dönen, İstanbul'da beş parasız kalan iki Bohem sanatçı, Tophane sırtlarında sis altındaki İstanbul'a bakıp Tevfik Fikret'in Sis şiirini okuyorlar. Gözlerim nemlendi:

Türkî devletlerin, Kıbrıs'ın Rum kısmını tanıması ırkî milliyetçiliğin ve tâ ezelden beri kof çıkan turancılığın iflası manasına gelmektedir. Dincilik ve islamcılık zaten 1. Cihan Harbi'nde iflas etmiş bir mefkuredir. İlkel ideolojilerin gelecekte yeri yoktur.

Bugün iki yeni iğnelememle Can Ataklı'nın Nefes'teki köşesine misafirim. Politik mizah seven okuyucuları bekleriz:

Uzun yıllar Türk Tiyatrosu'nun stilizasyonu için uğraştım. Yazdıklarımın hepsi de şarkılıydı. Stilizasyonun tamamlanması için şarkısız oyunların da vücuda getirilmesi gerekti. Bunu da tulûat tiyatrosuyla yapacaktım. Ne yazık ki dört senedir yeni çalışmalar yapacak motivasyonum yok.

Kıbrıs, Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli meselelerinden biridir. Kıbrıs için hem oradaki vatandaşlarımız hem de buradaki vatandaşlarımız çok bedel ödemiştir. Dolayısıyla hiç kimse Kıbrıs'ı pazarlık mevzuu etmemelidir. Kıbrıs'tan Türk ayrılamaz.

ABD Başkanı Trump, cinsiyetsizlik ifade eden they/them zamirlerine karşı savaş açıp sadece iki cinsiyet olduğunu savunmuş. Cinsiyet kalıpları zamanla aşınır; bu eşyanın tabiati. Eşyanın tabiatine karşı gelmek de gerici tabiati. İlerleyen zaman ve ilerleyen dünyada tabiatiyle gericiler silinecekler!

KIT'A "X" oldu kaçıp kuş ne yazık öldü Twitter, X'teyse bir engel yememek nâmına sus ki... Susmakla ve sansürle vakit geçmeyecekti; Geldik sana özgürlüğe ket vurma Bluesky!