Delighted to see my article, "The Bureaucratic Origins of Political Theory," in print in @poppublicsphere.bsky.social. It is my favorite thing I've written, and I hope you'll read it. Like most people, I learned in school that political theory began in Athens in the 5th c. BCE. This is wrong. (1/)

Aylardır bir şey yazmamıştım. Genel bağlam dışı bir konuyla karşınızdayım. Çok fazla second brain ve note-taking app çıkmış, bunların çoğu gigabytelarca bulut senkronizasyonu da sağlıyor.

Böyle okuyunca çok da kara değilmiş gibi duruyor aslında......

Burdaki postlarin yarısı burayla ilgili ahhaa.

Kuzey Kore sinemasında Batılılar, uyduruk peruklar ve plastik makyajlarla karikatürden çıkmış gibi canlandırılır.

Sitede bayağı timeline akışı sayılabilecek bir hâl oluştu.

Sadece bilmemnehaber hesaplarına değil onbinlerce kişi takip eden hesaplara da olabildiğince dikkat etmek gerek. Fark ettikçe rastgele onları da blokluyorum.

Iki gündür bir şeyler alıntılayıp üzerine yazıyorum. Bu, bu siteye sonunda yerleşebilme alametidir.

Sosyal medyada nüfusun birebir temsiline ulaşma ve topluca veya bireysel bir etki yaratma beklentilerinden kurtulunca ulaşılan realist bir kanaatkarlık bu. Beni bu çizgiye getiren -hakkını yemeyeyim(!) - sosyal medyanın doğal ve evrensel gelişimine ek olarak 2016 sonrası Türkiye siyaseti oldu.

Bununla dolaylı olarak ilintili olumlu bir tarafı vardı Twitter'ın. Bilgi/liyakat hiyerarşisinin kısmi çarpıklığını göstermek. Anlık değerlendirmeleri ve tepkileri üzerinden, bazı saygıdeğer görünen edebiyatçı, gazeteci, düşünce insanı ve akademisyenin epey kof olduğunu alenen görme imkanımız oldu.

Toplumsal tepkinin varlığı/yokluğu açısından kısmen hak verdiğim bir bakış bu. Ama iki toplumun tepkisinin beklendiği, altına düşülme riskiyle karşılaşılan eşikler çok farklı. Önceki hafta, ana muhalefet partisine kayyım atanması ihtimalini filan konuşuyorduk Türkiye'de.

Siteye yeni gelenlerin bir kısmının adı, yeni yerli rapçilerin adına benzemeyi geçtim, Amerikan üniversitelerinin abuk sabuk kodlu/öğrenci numaralı e-mail adreslerine benziyor. Ne okunur, ne akılda kalır. 5Cyb1koa

Yeni Şafak, daha yedi ay önce böyle haberler yapmış: www.youtube.com/watch?v=W0Y8...

1991 Genel Seçimlerini kampanya sürecine dair bazı detayları da içerecek şekilde hatırlıyorum.

Twitter'daki "bilgi kirliliğinin" ana kaynağını bu tür hesaplar oluşturdu. Onların haberdar olup da sizin bihaber kalacağınız bir malumatın olmayacağına emin olabilirsiniz. Dolayısıyla bu tür hesapların takip edilmemesi, büyütülmemesi, buradaki ortamı da kirletmelerini engeller.

Ha bir de "verified" hesap nasıl oluyor burada diyorsanız blogunuz/websiteniz falan varsa direkt onu kullanıcı adınız yapabiliyorsunuz. Şurada anlatılıyor çok basit bir iş: bsky.social/about/blog/4...

Bu güzel bir girişim, sektör bazlı sahiplik ve varsa siyasi ilişkiler bilgisi. www.instagram.com/parankimince...

Gazete işinin ne kadar bittiğini Ortaköy'de fark ettim. Önceden bildiğim hiçbir yer artık gazete satmıyor. Bulduğum tek büfede de bazılarını buldum, Birgün ya yok ya kalmamış. Bayii işleten bey de 80 üstü yaşlarda. İstanbul'un son gazete bayii, son bakraç ustası filan gibi.

Bu site en azından tertemiz çalışıyor.

TBMM'deki "hukuksuzluk" tartışmasına AKP'li Özbudun: "Herhangi bir kutuplaşmanın tarafı olmak istemiyorum" www.birgun.net/haber/tbmm-d...

Arada CNBC-e'ye bakıyorum. Sürekli bir şeyin etkilerinden ve önlemlerden filan bahsediyorlar Türkiye ekonomisine dair. Ama ne olduğunu anlattıkları bir ana rastlamadım. Kurdun Günü gibi. Birileri bir tren istasyonunda kalakalmış, sonrasını izliyoruz.

X'te CHP yetkililerinin, eylemlerde aşırı buldukları tepkiler ve hakaretler hakkında çok sorumluluk aldığı yönünde eleştiriler var. Siyasal etik bir yana, CHP'nin planı belli ki (erken veya değil) seçime kadar konumunu korumak ve o zaman 50+1'e ulaşıp bir de onu tescil ettirmek.

Olağan zamanlarda LinkedIn'inden Twitter'ına, bireyselden kurumsala ulusal değerlere referansla bir şeyler yazarak pozisyon sinyallemenin kofluğu anlaşıldı sanırım artık. Ulusal değerler ve semboller, siyaseten çok kolay "boş gösteren"e dönüşebilir. Bkz. Boykota kalkan için poster/bayrak asmak.

Bazı paylaşımlar aklıma liseden hayal meyal hatırladığım şu veciz sözü getirdi. “Bir memleket, kâğıdını kendi yapmadığı zaman ulusal kültürünü yabancıların lütfüne bağlar.” Mustafa Kemal Atatürk

İki yıldır, hayatımda daha önce hiç olmadığı kadar futbolla kafayı bozmuştum - ideal Salazar vatandaşı gibi. Şimdi tekrar siyaset yayını izleme işlerine döndüm. İki yılda "muhalif medyada" kartlar yeniden karılmış adeta. Bir haftamı daha alır, kim ne yapıyor, nereye bakılır anlamak.

Bu olsaydı, bugünler o günlerdi.

Artık X'e bakıp oraya yazmak hiç istemiyorum, keşke burası birazcık olsun daha canlansa.

Ali Çarkoğlu: "Türkiye artık rekabetin olmadığı bir seçim sürecine girdi"

Kendi yetkili organlarının -usulsüz de olsa- kararına binaen birilerini öğrenci kabul edip diploma vermiş bir üniversite, onlarca yıl sonra bu kişilerin diplomalarını iptal edebiliyorsa; kim üniversitelerin bugünkü kararlarına ve hem mevcut hem de gelecekteki kazanılmış haklarına güvenebilir?

Yugoslavya'daki anıt geleneğinin hem kapitalist hem de diğer sosyalist ülkelerdekinden nasıl ayrıştığı hakkında kısa ve güzel bir video. Hafta sonunda iki şey arasında dolgu olarak izleyebilirsiniz. youtu.be/5TKZsnujzk0?...

Ankara'da hava bu mevsimde "Yoko Ono şarkı söylüyor" gibi

Mastodon'a filan mı baksak, hoş orada da galiba bir tek Linux enthusiastları filan gibi niche odakları olan gruplar kaldı.

Bu site o kadar doğal sınırlarına ulaşmış ki, saatlerdir X yok ama buna rağmen ne doğru dürüst timeline hareketi var, ne de yeni gelen.

Adam öbür siteyi iyice bozdu.

Hasçelikler, tam tembel ve popüler sosyologların olgular hakkında düzgün veri toplayıp güvenilir ve konvansiyonel analizler yapmak yerine tebelleş olup üzerine saatlerce konuşacağı "gerçeğin çok başarılı temsili" iş

X'te, Galatasaraylı futbolcuların saçlarını sarıya boyaması ile ilgili bir şeylerden bahsedilen Pizzagate'vari bir gündem var.

Reel siyaset alimlerinin, iktidarın gündem değişikliği ile (ve tabii bir de bir ayaklarını hep güya ayrıldıkları yerlerin kapılarının eşiğinde tutmuş olmanın getirdiği konfor ile) aniden çok hür ve cesurca kardeş kavgasına ak yazma fırlatan bir ana olarak belirmelerine dayanamıyorum.

Politics with Proper Names open.substack.com/pub/benansel...

Dünden beri parça parça döne döne bunu izliyorum. Kuzey Kore'de popüler kültür ve eğlence sektörü. Onlarca filmi açıklayıcı referanslarla tarihsel gelişimi anlatıyor. Yer yer itici gelebln bir mizahı var yapan çocuğun ama iyi çalışma ve prodüksiyon. youtu.be/0T-pPPUAppk?...

Hayatımda gördüğüm en overpriced şeyi gördüm galiba

TÜSİAD meselesinin aldığı hâl, Türkiye üzerine yapılan Marksist analizlerin devlet otonomisine dair hem ön kabullerini hem de öngörülerini sarsıyor sanırım. Bu aynı zamanda Cronyism gibi yeni kurumsalcı kavramların lüzumsuzluğuna dair eleştirileri de bir ölçüde boşa çıkarıyor.

Ankara'da iki gündür yağmur ve rüzgar var. Bu beni mutlu etti, çünkü aylardır içim sıkıldı durağan kuru soğuktan Ay'daymışız gibi.

Bir an GÜNSELİ KATO diye okudum.

Postnasal drip "perileri" yıllar sonra bu kışa damgasını vuruyor. Seneye ne aşı varsa hepsini olayım kışa girerken.

Geçen yılki domuz gribi kadar ağır hasta oldum ya. Hatta daha ağır. Önce boğaz kuruluğu filan gibi başladı, reflü sandım. Boynum büyüdü gibi bile oldu. Sonra boğaz ağrısı. Dün KÜÇÜK DİLİM BÜYÜDÜ sanarak acile gittim. Bademciklerim şişmiş bir de faranjit. Beta testi yapıp iki kutu antibiyotik verdi.

Biz bu Amerika'yı özledik... (Bize ne oluyorsa) www.instagram.com/p/DFD86_Wyye...

Kapalı alanda sigara yasağı işi muhtemelen ekonominin berbat gidişine kurban edildi. Çoğu mekanın nasıl "açık alan" kaldığı belirsiz bölümlerinde, nefesi kesen daimi bir duman altılık var. Yarım saat durmakla dahi koku üste başa siniyor.

Özel'in Kırmızı Kart kampanyası, en temelde Türkiye'de geniş kitleye hakim olan eylemsizlik sarmalını kırmaya uygun olmamasıyla sorunlu. Güpegündüz, ortalık yerde bir kişi, tek başına kalma olasılığının çok yüksek olduğu, zamanlama ve bağlamı öngörülemez bir eylemi neden yapsın?

Tori Amos'un ilk canlı TV performansıymış. Bugünden bakınca televizyonda olmak için çok gerçek, hatta "raw" içerik. Bu yüzden epey etkilendim. youtu.be/hH5eV4hJM-k?...

Gassal dizisi hakkında herhangi bir şey görmeye takatim kalmadı.