Sahnede izlediğim en yetenekli perküsyonculardan, Miles Davis’in grubunun hayattaki son elemanı Marilyn Mazur geçen hafta aramızdan ayrılmış. Jan Garbarek konserinde karnı burnundayken Açıkhava’da yaptığı müthiş sololar hep kulağımda kalacak. Huzur içinde uyusun.

Derdini seveyim cumhuriyeti canım Fransam’da klasik Noël manşetleri. Şampanya, kaz ciğeri, çikolata. Noël masası kaça çıkacak? Kurban bayramı à la française.

Her gün dünyanın fabrikası Çin’den endüstriyi sıfırlamaya giden Avrupa’ya 600 uçak dolusu koli e-ticaret geliyor. 2024’te 4,2 milyar koli gelmiş. Bunların %0.007’si kontrole girmiş ve %80 Avrupa regülasyonlarına uygunsuz çıkmış. E-ticaret CO2 salınımının %2-3’i oluşturuyor ve bu daha başlangıç.

Ursula K. Le Guin edebiyatının meraklısı olmadım ama Fred Fordham’ın elinden çıkan orta boy tuğla kalınlığındaki Yerdeniz Büyücüsü albümünü tek oturumda bitirdim. Ursula K. Le Guin edebiyatını seviyorsanız ve/veya çizgi roman meraklısıysanız bu mücevheri kaçırmayın.

Hayranı olduğunuz insanın ölebileceği söyleniyor ve yaya olarak ona ulaşıncağına kadar ölmeyeceğini düşünüp yollara düşüyorsunuz. Werner Herzog Lotte Eisner için kış ortasında Münih’ten Paris’e bu düşünce ile yola düşüyor. Bir kısmı biz sıradan okurlar için değil ama harika bir kitap.

Bu kez de Nouvel Obs’tan bitmesin istenilen şahane bir özel sayı. 21. yüzyılda çıkan en iyi 100 çizgi roman albümü. 1. Persepolis - Marjane Satrapi 2. L’Arabe du Futur - Riad Sattouf 3. Fun Home - Alison Bechdel 4. Jimmy Corigan - Chris Ware Kukusha 5. Blast - Manu Larcenet

Kapağına bakıp aldanmayın. Başka türlü bir “perfect days”, yine Japonlar, yine işe bağlılık ama bu sefer kadınların ezilmesi, yabancılaşma. Okurken sanki Tokyo sokaklarında dolaştığım günlere günlere gittim. Çok daha güzel bir kapağı fazlasıyla hak ediyor.

Better Call Saul da bitti. Boynuz kulağı, spin-off orjinali geçmiş.

Kütüphanemin en güzide parçaları, yıllardır kutularından çıkarıp çıkarıp okumaya bıkmadığım Bir+Bir, Express, Roll’un hikayesini anlatmış. @deryabengi.bsky.social 2yaka.org/derya-bengi-...

Yılbaşı hediyelerinde Fransa’nın en ünlü bıçakçısı Opinel’in yeni çıkardığı Cosmos serisi aşık olunmalık. Desenler Jeanjean, Asile ve Dalkhafine’den.

Noël ve yılbaşı vesilesiyle sağcısı solcusu tüm Fransız dergileri şarap şampanya reklamlarından geçilmiyor. Bu seneki en güzel şarap etiketi olarak ilk yudumda çarpangillerden Saint-Julien şarabı Château Beychevelle’i seçtim.

Le Figaro Magazine’in haftanın fotoğrafını Bangladeş’in başkenti Dakka’da Pinu Rahman çekmiş. İsmi için Agnès Varda’nın filmi “Sans toit ni loi” (çatısız, kuralsız) atıf yapmışlar. Böyle bir dünyada kural, yasa olması mümkün mü!

Cédric Viliani Fransız politikasında en severek izlediklerimden. İlk zamanlarda ayrıksı, egosantrik diyordum. Ne yazık ki politika dünyası ve yığınlar için iki numara büyük. Bu hafta L’Humanité’deki röportajında “akılcılığı ve nesnelliği öncelemek vermemiz gereken temel mücadele” demiş. Çok haklı.

Yedi ayda 52 defa aynı albümü dinlemek biraz saplantılı bir şey ama albüm güzel ben ne yapayım. Bu arada yaş sadece bir sayıdır da 66 ne abi!

Neredeyse üç yıl sonra ilk öğlen rakısı. Durduk yere olunca daha da güzel. Sağlığınıza!

Günün fantastikliği katolik kilisesinin yayın organı La Croix’nın haftalık dergisinden. Fransa’daki tıbbi çölleşme için “Toubib or not toubib” başlığı atmışlar. Toubib eski Fransızca’da doktor demek tabipten geliyor.

Margaret Atwood yeni kitabı “Le Livre des vies : Mémoires écarlates - Yaşamlar Kitabı: Kızıl Hatıralar” vesilesiyle bütün Fransız basının gözdesi. Hepsinde çok güzel pozları var ama bugünkü La Libé çıtayı çok yukarı çıkardı.

Komünist partinin gazetesi L’Humanité dünkü mahkumiyet ardından Fatih Altaylı’yı günün adamı köşesine koymuş.

Okunacak onca kitap varken insan aynı kitabı neden iki kere okur sorusuna yanıtım yok ama çok zevkli. Aslında kitap aynı olsa bile sen değiştiğin için başka bir lezzet alıyorsun. Koku’yu 30-35 yıl önce çok severek okunuştum. Az önce bitti yine çok güzel. Sağolasın Patrick Süskind.

Dün akşamüstü Ege ile Akdeniz’in birleştiği yerde denize girdim bugün Frenkistan’da paltoyla kakırdıyorum. On yıldır Fransa’dan hiç bu kadar uzun süre ayrı kalmamıştım ama bu şartlarda kavuşmak da istemezdim.

189 km hızında bir fırtınada yürüyüş yapan beş turist ölmüş yedisi de kayıp. 4200 km’lik And dağlarının son noktası ve Antartika’dan gelen rüzgarlar deli gibi esiyordu. Yazın bile ayakta zor duruluyordu ama karşısında durup bakınca “dünya çok güzel” dedirtiyor. www.birgun.net/haber/sili-d...

Duo’ya günde kırk tane taciz bildirimi yetmemiş, her yerde beni takip ediyor. 🦉

Fransa’ya yerleştikten birkaç ay sonra bir Cuma akşamı evde ayaklarımı uzatıp Fransa Almanya maçını izlerken stattan gürültüler geldi. Sabaha çoğu Bataclan’daki konserde 132 kişinin öldürüldüğünü öğrendik. Bugün Fransa’nın 21. yüzyılda yaşadığı en büyük travmanın 10. yılı.

Bugünkü Le Monde’da Selçuk Demirel’in köşesi. Zeka ve yapay zeka.

Tartışmasız dünyanın en güzel trafik panosu. Kızılay, Kadıköy getir götürünü bile yapamaz. Tek rakibi Polinezya’da Papeete / Wallis-Futuna.

Sakar geçidine girmeden önce direksiyonu verip yan koltuğa geçmenin rahatlığıyla büyüleyici Gökova’ya tepeden bakarken best of Hekimoğlu’nu sıralaması yaptım. 1. Ümit Tokcan 2. Tülay German 3. Mazhar Fuat 4. Fuat Saka 5. Soner Olgun 6. Derya Yıldırım 7. Özdemir Erdoğan

Bizans’tan Panderma’ya dönüşte eşlikçim, yeni keşif Rosalia. İlk dinlemede büyülendiklerimden. Flamenkodan rap’e, klasikten elektronikaya kadar türler arasında büyüleyici sesiyle dans ediyor. Berghain için yaptığı klibe benim övecek sözüm yok.

İstoş bugün biraz suratsız ama yine de çok güzel.

Köyümün bahçaleri sonbahara bürünmüş.

83 yaşındaki babacığım sabah erkenden kalkıp çiğbörek yapmış, telefon edip hadi gelin alın dedi. “Tatar olduğun için Tanrı’ya şükret”.

Bir Bandırma klasiği olarak maç çıkışı Hasır’da kafa ütüleyen metal dinleyip bira seansı. Aman sabahlar olmasın mode-on.

Cinçukuru’ndaki stadı özlüyoruz ama ortam şahane. Haydi Bandırma!

Meltem Gürle’nin okuru olduğumuz için çok şanslıyız. parsomenfanzin.com/2019/01/31/k...

Bu seneki operalar şarkılarla Mezopotamya tarihi gibi oldu. Yazın Roma amfiteatrında Nabucco bugün de Bizans’ta Gılgameş.

Bu haftaki Télérama Margaret Atwood ile efsanevi güzellikte bir kapak yapmış.

Seviyom kız İstoş seni.

Bin yıl sonra ilk defa maç seyrediyorum. Haydi Beşiktaş! 🦅

Bir gece önce alınan çakmak üç yakmadan sonra arızalı çıkar ve çekmeceden bir kutu kibrit alınır. Nereden baksan 15 yıllık. “Ömrümüz bir buluttur, duygular alçak uçar”. bsky.app/profile/ceks...

Kütüphaneyi aktarırken çıkan hazineler #1. Corto Maltese’nin en güzel macerası Bir Tuz Denizi Şarkısı’nın romanı. Ne zaman alınmış bilmiyorum ama çeyrek asırdır bir köşede okunmayı bekliyormuş. Kıymetini bilen için adeta kaşıkçı elması.

Gölgeler düştü suya. Denizin en güzel zamanı.

Güneş iki bin küsur yıllık Karya kenti Amos üzerinden şahane doğdu.

Bugünkü Le Figaro’nun seyahat sayfası Doğu Ekspersi’nin. Turistik güzergahlardan uzakta bir hazine sandığı diye bitirmişler yazıyı.

Bu ayki Géo’nun kapağında canım Mağrip iç sayfalarında Atacama, İskoçya ve Alsaz var. Dördğne de kefilim.

L’Humanité Magazlne’den. Trump’a Nobel kimya ödülü. Demokrasinin kapitalizm içinde eriyebildiğini kanıtladığı için.

37°2 Le Matin (Betty Blue) izlediğimden beri takipçisi olduğum punk’ın sinema temsilcisi Béatrice Dalle için şahane radyo FIP’in yaptığı harika program. www.radiofrance.fr/fip/podcasts...

Akarsular perisi Mélusine'in ve Cumartesi günleri karısını görmesi yasakken onu görüp ejderhaya dönüşmesine sebep olan meraklı kocası Raymondin'in 1894’te Jean Dampt tarafından yapılan 25 cm uzunluğunda fildişi, altın ve mücevherden yapılmış heykeli.

Walter White mavisinin ne olduğunu üç haftalık marazi “binge-wathcing” ile on iki yıl gecikmeli öğrendim. Verilen bütün ünvanları fazlasıyla hak ediyor.

Robert Plant altmış yıldır kötü albüm yapmama alışkanlığını “Saving Grace”de de bozmamış. İmbikten süzülüp gelen şarkılar. spotify.link/DJo20Ox1yXb

İlk Ege pazarının güzeli turşuluk kelek. Çok seviyorum filan ama Frenk kasabası pazarı Ege pazarının getir götürümü yapar anca.

Yarınki Le Monde’da Selçuk Demirel’in köşesi bir natürmort güzelliğinde. Pestisitsiz yaşamak.