İlk kına denememde herkesin takdirini kazandım, Almanya’ya kınacı açıyorum.

Çikolatalı kurabiyenin yanında nane çayı içiyorum yani kıtlama After Eight.

Eve gelen ahşap dolabın bir parçası kargoda hasar görmüş, diğer parçası da hepten yanlış üretilmişti. İkisini de ahşap boyasıdır, daha uzun vidadır, dolgu malzemesidir bir şekilde toparladım ama firmadan bu iki parçanın yenisini de istedim bu arada. Yedek diye depoda tutucam. Yedekçilik kalp ben.

Türkiye’de “yüzkitabı” diye site yapsak bizi tefe koyarlar. Dayımlar kuzenler falan hep dalga geçer.

Tam bağlaç olan de/da ayırabilen birini görüp seviniyorum. Sonra “arka dayım” yazıyor. Meğer bağlaç olan de/da da herkes gibiymiş.

Şu dolabın alt ve üst kısmını oturtup birleştirebilmek için Türkçesi çok iyi olmayan Kürt yan komşudan bir dakikalık bir yardım istedim, “sen çok tehlikeli bir insansın bunu kendi başına yapıyorsun” şeklinde dehşet belirtti.

Önem verdiğim her şeyi yavaş yavaş kaybediyorum. Hızlı hızlı da kaybedebilirdim. Şimdi en azından süreci patlamış mısırla izleyecek vaktim oluyor.

ChatGPT bornozumu kurtardı. Sürekli yıkamama rağmen çok kötü kokuyordu, beyaz sirke ve karbonatla 90 derecede 3 saat yıkadıktan sonra misler gibi oldu.

Allah’ım şu an Sabancılara falan mı yardım ediyorsun acaba benim yerime ya?

Yüzme kursunda nefes alma alıştırması yaparken “deneyeyim bakalım, neyse ki bir sürü cankurtaran var” diye espri yaptım kurstaki birine, panikten bütün ders beni takip etti. Gidip hocaya falan da söylemiş boğulabilir diye. Almanlara espri yapmamam gerektiğini unutuyorum.

Çarşamba hayvan gibi acımasız bir yoga kursu sonrası perşembe hayvan gibi acımasız bir yüzme kursu gelince kaslarım bana küfrediyor. Duyabiliyorum. Çok ayıp.

Tip 1 diyabeti öğreniyorum. Insülin ve glukagon hormonlarını pankreas üretiyormuş. Pankreas çok önemli biriymiş 🦥

Yatağa girerken banyo yapıp krem sürüp parfüm sıkmayı çok seviyorum. Kendime saygıyı abarttım. Müsaade edersem ceketimi çıkarabilir miyim?

Hakkı diye sevgilim olsa sürekli “hakkımı arıyorum” esprisi yapardım.

En zoru da kendini affetmek, kendine şefkat gösterebilmek.

Bütün Almanlara acilen pirinç pişirme dersi verilmeli, anaokulundan itibaren müfredata falan eklenmeli. Çin usûlü de pişirebilirler, hiç sorun değil, yeter ki pişirebilsinler. İnşallah çiğ pirinç yemenin bir yararı falan vardır vücuduma.

Isıtılmış bazlama ekmeği/pita arasına sürülebilir taze beyaz peynir -krem asla olmaz, beyaz-, ceviz ve hurma. İnanılmaz bir lezzet. Deneyen olur mu bilmiyorum ama paylaşmazsam yazık olurdu.

Sıcak çikolataya tuzu zaten koyuyordum da karabiber de bayağı yakışıyormuş. Denendi onaylandı.

Balkona çıkıp “n’aber lan güneş” dedim. Sen o şekil güneşi selamlarsın ben bu şekil selamlarım. Niyet önemli.

Kardeşimin doğum gününü kutlamak için görüntülü arama yaptık, annem babamı zorla getirebildi, babam “inşallah bu son doğum günü kutlaması olur, her doğum gününde konuşmak zorunda mıyız” deyip tüfeğini alıp ava çıktı. Biz de kahkaha attık. Tüm çocukluğum özet.

Toplantıya gecikiyordum, hoca dersten geç çıkarmıştı, çok sağlam bir nedenim vardı yani. Gelip alalım dediler. Yine kaçamadım. Siz benim işten kaytarma hakkıma ne hakla müdahale ya.

Abducted in Plain Sight diye bir belgesel izledim. Bayağı böyle sesli küfretmek zorunda kaldım. Ve çocukları da o aileden almıyorlar sonunda. İnanılmaz.

Standart tarih dersleri arada bir içimden Dandanakan demek dışında bana ne kattı acaba? Zehir gibi çocuklara en verimli çağlarında manyak gibi isim ve tarih ezberletilmesi ne büyük beyin israfı. Nedensiz sonuçsuz analizsiz ezber.

Amazon bir ay sonra ödeme seçeneğini sadece kitaplarda onaylıyor. Yoga matı alamıyorum ama ders çalışabiliyorum. All work and no play makes Jack a dull boy.

I swear, that COVID vaccine I first got in 2021 has ravaged my body; I feel like I've aged four and a half years since then!

İki gün zorlayıcı antrenman sonrası çok yorgundum, alarm çalınca “havuzda uyurum” diye kalkıp geldim. İleri seviye yüzme bu, uyurken yüzebiliyorum.

Rahatlamak için okulun yoga kursuna başladım, en son götümden bile ter akıyordu ve zangır zangır titriyordum. Eğlenirim diye yüzme kursuna yazıldım, bir saat geçti hâlâ nefesim düzene girmedi. Alman hocalarla rahatlanmıyor ve eğlenilmiyor, yanlışlıkla kendimi askere yazdırdım galiba.

Metres edinen erkekleri anlayamıyorum, bir kadını mutlu edememek iki kadını mutlu edememekten daha kolay.

Psikiyatri kliniğinde iki doktor var, biri Türk diğeri Rus. Doğal olarak hastalar da öyle. Almanya’nın en hazzetmedikleri bir arada. Öbürsüleştirilmişlerin mekânı.

Arkadaşımı arayıp “mercimek çorbasında olmasın dediğin bir şey var mı” diye sordum, “patlıcan, ceviz ve pırasa” dedi. Şimdi nasıl çorba yapıcam ben, of, malzeme kalmadı.

Üsküdar’a gider iken bulunan mendil ne ara bu kadar sahiplenilip “mendilim” oldu da içine lokum dolduruldu? Bu mendil minimum 60 derecede yıkanmadı mı? İki dize arasında zaman atlaması mı var? Yoksa o lokumlar yenir mi?

Bir ay beklediğim laptop koruyucuyu yanlış modele uygun göndermişler. Ben bu aşka inancımı kaybettim Ela.

Yeniden aşı karnem oldu çünkü üzerinden çok yıl geçen aşıların yenilenmesini öneriyorlarmış. Küçükken olduğum aşıların bir kısmını bir daha yapacaklarmış. Diyemedim ki benim ailem tarikatçı ve aşı karşıtı olduğu için o aşıları küçükken değil eşek kadarken oldum.

Renk ve model seçeneği çok fazla olan ürünlerin yorumlarına girip insanların zevklerini aşağılamayı çok seviyorum maalesef. Bilmedikleri için sorun yokumsu.

Cips yemek sağlıksız hissettiriyordu, ben de sirkeli deniz tuzlu cips aldım. Salata sayılır.

Alman tatillerine bakış açım: İsa yine bir haltlar yemiş.

Ben hayatı fazla ciddiye alıyorum, o da laubali, ergen, asap bozucu bir erkek çocuğu gibi el şakaları yapıyor.

50 euro’luk şef bıçağını 6 euro’ya alabiliyordum puanlarımla, yalandır ya dedim ama aldım yine de. Hakikaten 50 euro’ymuş bıçak. Muadili ya da kampanyaya özel hazırlanmış hafif kalitesiz versiyonu falan değil. Some Türkiye güvensizliks.

Her yıl katlanan bir ölçüde meyve yiyorum. Çok ve çeşitli meyve yiyorum. Meyve aşeriyorum. Galiba meyve sevmek yaşlılık emaresi. Gördüğüm hiçbir genç insan meyveye düşkün değil.

90’lar şarkılarında çekilen aşk acılarından enerji üretmeyi becerebilsek şimdi süper güçtük. Odalarda yataklarda tek başımıza kıvrana kıvrana harcadık buhranları.

Kedim lastikli çarşafla yatak arasında kalmayı uygun gördüğü ve asla çıkmak istemediği için nevresim değiştiremiyorum.

Ben kimsenin hayatına dokunamam, huylanırım.

Olaylar gelişti ve bir şekilde, mecburen, yıllarca sürecek bir iPhone taksidine girmek zorunda kaldım. Bundle’da AirPods da vardı. Yeni tutku açıldı. iPhone’suz harika şekilde yaşarım ama AirPods’suz yaşayamam artık. Bir süre kullanmayınca özlüyorum, kulaklarım özlüyor.

Banyomu yaptım, saçımı kurutup tarayıp ördüm, tarçınlı sütümü yaptım. 30 yaşından sonra gece eğlencesi 7 yaşına dönüyor böyle.

Vergi iadesi formu doldurmak… Üç saatlik hayattan koparan bir macera. Sonunda hardcore Alman eğlencelerine giriş yaptım.

Benim tatil günümde tek başına kahvaltı etmekten aldığım zevki kimse Almanlıktan falan alamaz, sanmıyorum.

Yazın açık havuza falan kendi başıma gittim hep, şimdi millet patır patır buluşalım yazmaya başladı. Yoo dostum, battaniye altı film ve çay sezonum başladı benim, artık hayatta çıkaramazsınız evden.

Şimdi PKK karşıtı olunca vatan haini mi oluyoruz? Vatan hainliği kural kitapçığında son durum ne?

That was rude.

Annem Mersin, Babam Hataylı. Ben ayçiçek yağının yemeklere koyulabilen bir şey olduğunu ilk defa ODTÜ'de yurt mutfağında gördüm ve şok oldum. Ayçiçekle sadece kızartma yapılıyor sanıyordum.