#CaughtStealing sonrası Aronofsky filmografisi sıralamam: 1) The Fountain (5/5) 2) Requiem for a Dream (5/5) 3) Mother! (4,5/5) 4) Pi (4/5) 5) Black Swan (4/5) 6) The Wrestler (3,5/5) 7) The Whale (3,5/5) 8) Noah (2,5/5) 9) Caught Stealing (2,5/5)

"Olaylar buraya nasıl geldi" kurgusuyla ilerleyen Ladder 49, Jack'in mahsur kaldığı sekansa bel bağlamış gibi görünüyor. Ancak elinde çarpıcı bir hikâye olmayınca ne heyecan ne de gerilim yaratabiliyor ve böylece amacına ulaşamıyor.

Hot Shots ve Hot Shots! Part Deux, kahkahalarla izlediğim filmler oldu. Top Gun, Rambo, T2... parodisi çok iyi işlemiş komedide. IMDb puanlarının 7'nin altında olması yanıltmasın, mutlaka şans verin.

88 Minutes, ne gerilim ne de gizem yaratabiliyor. Aksiyonun da olmayışı büyük bir eksi olarak yansımış. Kötü oyunculuklara gelmeden bile sınıfta kalmış.

Conspiracy Theory, aksiyon dozu yüksek eli yüzü düzgün bir siyasi komplo hikayesi. Ancak Donner elindeki imkanları kısmen harcamış, keşke iyi bir gerilimde yaratabilseymiş... Mel Gibson'ın ise en iyi performanslarından.

Pawn Sacrifice, başarısı senaryosu ve kurgusunda yatan bir biyografi. Bir an olsun sarkmıyor. Bunu Tobey Maguire'ın oyunculuğu ve görsel atmosferiyle de desteklemiş Edward Zwick. 4/5

James Cameron keşke Avatar'ı bırakıp daha iyi projelere yönelse. En sevdiğim 5 filmi: 1) Titanic - 4,5/5 2) T2: Judgment Day - 4,5/5 3) Aliens - 4,5/5 4) The Abyss - 4,5/5 5) Avatar - 3,5/5

Bazı komedi filmleri olur, izlediğinizde kendinizi iyi hissedersiniz. Alexander Payne'in "Sideways"i onlardan biri... Karakterleri, sıcak mekânları ve yönetmenliğiyle etkileyen bir komedi/dram

Hotel Transylvania üçlemesi, ikincisi ilkinden daha iyi olan serilerden. Birinci ve üçüncü filmler zayıf ama ikincisini izlerken eğlendim. Genel olaraksa çok barışamadığım bir seri oldu. (2>1>3)

Knowing (2009), felaket filmi kodlarını belli ölçüde kullanan ama finale doğru kendi yolunu nispeten çizebilmiş bir film. Soru işaretleriyle bitmesine rağmen etkileyici finali için şans verilmeli.

Hikâyesini ünlü masal kahramanı Peter Pan'ın ortaya çıkış sürecinden almış Finding Neverland (2004). Gerçekle masalın iç içe geçtiği dokunaklı atmosferde Johnny Depp parlıyor. (3,5/5)

Matt Ross, Little Miss Sunshine’dan etkilenmiş gibi görünüyor fakat Captain Fantastic, çok daha ayakları yere basan bir film. Üstelik hikâyesini de dokunaklı ve etkili kılabilmiş. 8/10

Lars and the Real Girl, anlatımını sıcak ve samimi şekilde veren bir komedi/dram. Ryan Gosling’in performansı ve canlandırdığı Lars karakteri arasındaki uyum ise filmdeki önemli unsurlardan biri.

"Bugüne kadar Türkiye'de yazılmış ve yayımlanmış en kapsamlı sinema kitabı" lafının altını fazlasıyla dolduran bir kitap. Sinemanın doğuşundan 21. yüzyılın başlarına kadarki süreci oldukça kapsamlı şekilde her yönüyle ele alıyor Rekin Teksoy. Çok şey öğrendiğim bir kitap oldu.

Pineapple Express, This Is the End, The Interview ve son olarak The Disaster Artist... Seth Rogen–James Franco birlikteliği komedide genellikle iyi sonuç veriyor.

Milenyum Üçlemesindeki her filmin, Fincher’ın remake’inden daha iyi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Milenyum Üçlemesi, son filme kadar keyifle izlediğim bir seri oldu. İlk filmden sonra giderek düşüşe geçse de türün başarılı örneklerinden biri. Polisiyeyle başlayıp, suç filmiyle devam ediyor ve bir mahkeme dramasıyla noktalanıyor.

Dark; ince ince örülmüş olay örgüsü, zekice senaryosu, gittikçe derinleşen ve artan gizemi ve karakterleriyle, her bölümünü soluksuz izlediğim bir dizi oldu. Başyapıt!

This is the End, ünlülerle dolu kadrosuyla felaket ve kıyamet filmlerini ti'ye alan, sonlara doğru türün klasiklerine referanslarıyla korkuya da kayan şahane bir komedi. Kahkahalara boğdu izlerken...

Black Mirror, her sezonda en beğendiğim bölümlerini seçeyim dedim. Şöyle bir tablo çıktı: 1. sezon- Fifteen Million Merits 2. sezon- White Christmas 3. sezon- Playtest 4. sezon- Hang the DJ/ Black Museum 5. sezon- Striking Vipers 6. sezon- Beyond the Sea 7. sezon- Eulogy

Black Mirror 7. sezon bölümlerine puanlarım: 1) Common People (7,5/10) 2) Bete Noire (6,5/10) 3) Hotel Reverie (7,7/10) 4) Plaything (6/10) 5) Eulogy (8/10) 6) USS Callister: Infinity (8/10)

Karşımızda öncekinden çok farklı bir Superman var. Sempatik, sıcak, espritüel bir kişilik... Renkli dünyası ve eğlenceli atmosferiyle çizgi romana daha yakın olsa da tam olarak 'olmuş' diyemem. Krypto ise harika! (6,5/10) #Superman #SupermanMovie

Black Mirror - 7x01 (Common People) Teknoloji ve medya sisteminin dayattığı, bizleri içine sokmaya zorladıkları dünyalarının insanı getirdiği son nokta... Bizi, evli bir çift üzerinden içine aşkı da dahil ederek çok dokunaklı ve vurucu bir hikayeyle karşı karşıya getiriyor.

Blog işi gerçekten harika bir uğraş. Yazı yazmak nasıl da zaman alıyor! Daha çok acemiyim tabii. Film, yazı ve kitap üçlüsüyle tüm zamanımı doldurmaya çalışıyorum... 24 saat resmen yetmiyor :)

Sphere, aldığı tüm olumsuz eleştirilere ve puanlara anlam veremediğim bir bilimkurgu. Ufak bir tempo sorunu dışında giderek artan gerilimi ve hikâyesiyle izleyiciyi içine çekmeyi başarabilen bir iş.

Sezen Aksu'nun 2002 albümü saklı bir hazine benim için. En özellerinden... open.spotify.com/track/7hCZWM...

Black Mirror - 6x4(Mazey Day) Sezonun 'Loch Henry' ile birlikte en kötü bölümü. Ortalama diyebileceğim bir hikâye ile başlayan bölüm, finaldeki yersiz tercihi ile hayal kırıklığına uğrattı. Tatsız finali tüm bölümü aşağı çekmiş.

Black Mirror-6x2(Loch Henry) : Tahmin edilebilir, yaratıcılıktan uzak ve örneğini sıkça gördüğümüz bir hikâye... En Black Mirror olmayan bölüm olmasıyla dizinin en sevmediğim bölümü oldu.

#CristopherNolan filmleri sıralamam. 1- Interstellar 2- The Dark Knight 3- Inception 4- Memento 5- The Prestige 6- Batman Begins 7- Dunkirk 8- Insomnia 9- Oppenheimer 10- The Dark Knight Rises 11- Following 12- Tenet

F1, görkemli yarış sahneleri ve estetiği ile izleyiciyi sonuna kadar tutan bir film. Zayıf bir senaryoya sahip olsa da yüksek beklentiye girilmeden izlendiğinde tatmin edecektir. #F1TheMovie #BradPitt

Meşhur seri katil Karındeşen Jack'i merkezine alan From Hell, ne yaptığını bilen yönetmenlerin elinde eli yüzü düzgün bir uyarlamaya dönüşmüş. Dedektiflik hikâyesini, muhteşem görüntüler ve oyunculuklar ile destekleyip ortaya enfes bir iş çıkarmışlar.👏🏻

"They Shoot Horses, Don't They?" Bir dans yarışmasına indirgediği sistemi ve toplumu bir yandan eleştirirken diğer yandan izleyiciyi de çeşitli duygulanımlara sokan Sydney Pollack başyapıtı. Muhteşem bir kurgu, yönetmenlik ve oyunculuklar...

Hugo (2011), Eşsiz görüntülerle sinema tarihine yapılan masalsı bir yolculuk. Akıllardan çıkmayacak bir hikâyeyle izleyicide duygusal iz bırakıyor. Böyle bir film de ancak Scorsese'den beklenirdi zaten.

COEN biraderler eksiklerimi tamamladım. İşte top 5: 1- The Man Who Wasn't There 2- No Country for Old Men 3- Inside Llewyn Davis 4- Fargo 5- Blood Simple Pek de sevmediklerim: • Raising Arizona • Burn After Reading • Hail,Ceasar! • Ballad of Buster Scruggs

Pazar günlerinin vazgeçilmezi TRT'nin Western kuşağını hâlâ gözüm arıyor. John Wayne'i o sayede tanımıştım, türü sevmiştim. Bundan böyle bu boşluğu kendim dolduracağım sanırım. Her pazar Western seyrederek :)

Wiseman, Ballerina'da baştan sona bilindik bir şekilde ilerleyen klâsik bir intikam hikâyesi anlatmış. Buna rağmen John Wick serisindeki atmosferi yakalamış ve aksiyon sahnelerinin hakkını vermiş doğrusu. #BallerinaMovie

Son Görevimiz Tehlike filmi serinin ilk filmiyle duygusal bir bağ kuruyor. Aksiyon dozu önceki filmlere göre düşürülüp daha çok duygusal ilerliyor. Çok güçlü bir film değil fakat sonuna kadar sıkmadan izlettiriyor. #MissionImpossible    #MissionImpossibleTheFinalReckoning

Love,Death & Robots 4.kısım yaratıcılıktan uzak eski bölümleri deyim yerindeyse mumla aratan bir sezon. Bir bölüm dışında tüm bölümler ya vasat ya da kötü.

En iyi 10 Tom Cruise filmi: 1- Eyes Wide Shut 2- Magnolia 3- Minority Report 4- Vanilla Sky 5- Rain Man 6- Collateral 7- The Last Samurai 8- Edge of Tomorrow 9- Mission Impossible 10- İnterview with the Vampire

Ridley Scott'tan sevindirici haber. Post-apokaliptik bir filmle bilim-kurgu'ya geri dönüyor. En iyi bildiği sular. #TheDogStars

Yaz sıcakları kendini göstermeye başladı. Sıcaktan durulmuyor.

Zeki Demirkubuz'un bu filmini yeni izledim. Kendi sinemasından her zaman olduğu gibi bu filmde de izler taşıyan fakat geçtiği zaman itibariyle yönetmenin sinemasında farklı yerde duran bir film. Diyaloglar çok yapay ve hikaye beni pek içine çekmedi,sona doğru temposu düşüyor. (2/5)

Açtım The Beatles dinliyorum (The White Album). Albümdeki favorimi geceye bir şarkı olarak bırakayım: open.spotify.com/track/0j3p1p...

Yeni film gündemdeyken Görevimiz Tehlike serisi beğeni sıralamamı şuraya bırakayım: 1) Mission: İmpossible 2) Mİ: Rogue Nation 3) Mİ: Ghost Protocol 4) Mİ: Fallout 5) Mİ: Dead Reckoning 6) Mİ 3 7) Mİ 2 #MissionImpossible #TomCruise #Cinema #Sinema

Tüm annelerin Anneler Gününü en içten dileklerimle kutluyorum... #AnnelerGünü

Uzun zaman olmuştu. Tazeledim bugün. Hâlâ ilk izlediğim günkü gibi epik. Aşk, fedakârlık, ahlâkî ikilem ve savaşı bünyesinde harmanlayıp akıllardan hiç çıkmayan replikler ve müziklerle sinema tarihinde kendini gerçekten kanıtlamış bir film. "As Time Goes By" #Casablanca

"Normal doğum" teranesini savunan pek kıymetli erkolarımızın sokak ortasında vuku bulan kadın ölümleri hakkındaki görüşlerinden de mahrum kalmak istemeyiz. Normal ölüme ne dersiniz? Önümüzdeki maçlara bi' pankart falan?! #kadıncinayetleripolitiktir

The Universal Soldier(1995), Terminator tadında bir bilim kurgu/aksiyon işi. Makineleşen insan konusuna yüzeysel değinip daha çok aksiyon odaklı ilerliyor. Buna rağmen baştan sona keyifli bir seyir sunuyor.

Okumaya devam... Yeni kitaplar geldi, gıcır gıcırlar.🤓

Michael Radford'un 1984'ü işlediği konuları yüzeysel ele almış ve romanın derinliğine ulaşamamış. Dolayısıyla dağınık bir uyarlama ortaya çıkmış.