Bu sıralar su gibi akan, bir yandan da empati yaptıran ne okusam diyorsanız, Perinuş Sanie'den "Payıma Düşen" romanını öneririm. Geçen hafta okudum. İran'ın yakın tarihine bir kadının gözünden baktırıyor. Adı Masume. @yordamkitap.bsky.social yayınlarından. Yorumlarım: github.com/mertingen/bo...

Ülkede, okullarda son 1 aydır şundan yaşanıyor. "Filozoflar bugüne kadar dünyayı tanımakla yetindiler. Oysa dünyayı değiştirmek gerekiyor. Düşünmek yetmiyor. Yapmak da gerekiyor."

Fikirlerinde büyük değişim geçiren biri, etrafındakilere tam bir açıklama borçludur. Eski görüşünün neden hatalı olduğunu ve bu değişikliğe hangi yeni gerçeklerin yol açtığını anlatmalı. Kimsenin eskiyi örtmek gibi vicdani hakkı olamaz. Kimse, sanki baştan beri aynı şeye inanıyormuş gibi davranamaz.

Derek Bickerton'un "Adem'in Dili" eserini okudum. Dilin evrimsel kökenine dair ezber bozan bir bakış. Lisanın sadece iletişim değil, temsil yetisini mümkün kılan sıçrama olduğunu savunuyor. Esprili anlatımıyla, dilin nasıl ortaya çıktığına dair iyi bir eser. Yorumlarım: github.com/mertingen/bo...

Artık boykot sadece alışverişi değil, bir vicdan muhasebesini de kapsıyor. Vitrinler ürün değil, zihniyet sergiliyor. Milletvekilleri değil, bir avuç sermaye vekilleri resmen. İpekyol, Machka ve Twist markalarının sahibi Ayaydın ailesinden gelen bu açıklama da boykot listesine girmesini sağlamış.

Mahir Polat için her geçen gün risk teşkil ederken, kendisine destek için bugün onun da büyük emekleri olan Müze Gazhane'de toplanılıyor. Eğer gelirseniz imza vermeyi de unutmayın.

Şu an Şişli'de Kent Lokantası'na geldim ve hala kapalı. Komşular önünde çorba dağıtıyor ve geri açılması için imza toplanıyor.

Bluesky profilinizin, dışarıdan yani Bluesky hesabı olmayanlar tarafından görülmesini istemiyorsanız ayarlardan "Logged-out visibility" seçeneğini aktif etmeyi unutmayın. Yoksa tüm internete açık oluyor profiliniz.

Matteo Pasquinelli'nin "Patronun Gözü" kitabını okudum bu hafta. Yapay zekayı (YZ) alışılagelmiş "beyin taklidi" yani biyomorfik anlatısından kopararak toplumsal emeğin ve kontrol mekanizmalarının yani sosyomorfik bir ürünü olarak ele alan insanı yoran ama buna değen bir kitap.