1-Ahlak ile zeka arasındaki ilişkiye derinden inanırım. Ahlak için zeka gerekiyor ancak zekayı iyiye veya kötüye kullanmak, insanın iradesine bağlı. İşte bu nedenle Darwin, "Ahlak, fedakarlıktır" diyor. Bu söz bana hep, Washington Post'un bir haberini anımsatır. Size de anlatayım...

Eğer bir gün Amerika'ya yolunuz düşerse, bazı şeyler sizi çok şaşırtacaktır. Çünkü insana duygusal bir hiçliğin ortasında gibi hissettiren bu ülkede, hiçbir şeyin kalıcı olmadığını fark edeceksiniz. Bunun nedenini, zaman geçtikçe anlayacaksınız.

1-Üniversiteyi bitirdiğimizde, kopmuş bir dal gibi hayat nehrine düşüyoruz. Nereye gittiğini bilmediğimiz o akıntıyla tanışıyoruz. Suyun üstünde dengemizi bulmaya çalışırken aynı zamanda, "Aidiyet mi arıyoruz, tamamlanma mı?" sorusuna yanıt bulmaya çalışıyoruz.

1-Hayatımızın anlardan oluştuğunu, kötü bir şey yaşamadan anlayamıyoruz. Bunu anlamak için, durmak gerekiyor. Fakat o farkındalık anı, durduğumuz yere göre değişiyor. Anların yarattığı gerçeklik çemberinin ne kadar içinde olduğumuzu, başka insanlarla olduğumuzda daha iyi görebiliyoruz.

1-Yaşamak, görev gibi bir şey değildir. Modern hayatın bize şart koştuğu hedefleri gerçekleştirmeyi, içimizdeki mutlu olmak tutkusuyla karıştırmamak gerekir.

1-Saf mutluluğu, neşeyi ancak çocuklarda ve hayvanlarda görebilirim. İçimdeki kaygıların karanlığı, onlardan yayılan ışığın hüzmesiyle aydınlanır. Bir öğrenci gibi, o sadeliği yeniden öğrenmeye, anlamaya çalışırım. Ruhum saflaşır, gülümseyen bir mutluluk duyarım.

1-Çocukluğumdan bu yana, resmi bayramlarımızın kutlanış biçimini hiç hayata dair bulamazdım. Onca yıl Amerika'da yaşamasaydım, özellikle Cumhuriyet Bayramımızı doğru bir tavırla kutlayamadığımızı, bu kadar net anlayamayacaktım. Nedenini anlatayım...

1-İnsanı hayatta tutan en önemli nedenlerden birisi, ihtiyaç duyulmakmış. Bu yalnız maddi değil, aynı zamanda duygusal ihtiyaç. Çünkü insana bir faydası olduğunu, işe yaradığını hissettiriyor. Vermek isteği karşılığını bulunca, hayat iki taraf için de anlamlı oluyor.

1-Babam bizden hep iyi insan olmamızı, doğru olanı yapmamızı isterdi. Fakat annemle beraber aşırı korumacı ebeveynler oldukları için de; hata yapmamıza, zarar görmemize izin vermezlerdi.

1-"Yeryüzünde geç kalmışlığın çaresi yoktur." kaygısı ile büyüyoruz. Bu kaygı nedeniyle, içinde hep yapacağı şeyleri düşünen insanlar oluyoruz. Bizler geleceğe odaklı yetiştirilen çocuklar olduğumuz için, sonsuz bir yarışta koşuyor gibi hissediyoruz.

1-Ayrılık, bana bağbozumunu hatırlatır. Bir çok tohum ekersin; büyürler, toplarsın. O bereket, bolluk yaşamın en güzel zamanlarıdır. Sıra bağbozumuna geldiğinde, artık vedalaşma vaktidir. Ve vedalar beni çok kederlendirir.

1-İhtiyacı olanlara destek olmak, insani bir sorumluluktur. İnsan kendini eğitip, olgunlaştıkça bu sorumluluğun daha fazla farkına varıyor. İyiliğin sözlük tanımı olan, "Karşılık beklemeden yapılan yardım"ın sırrına ermeye başlıyor.

1-Kötü huy halini almış alışkanlıklar, kurallarla baskı altına alınıyor. Asıl önemli olan, kalıcı olarak terbiye edilebilir olmasıdır. Bunu ancak, böyle kişiler o sistemin baskısından uzaklaştığında test edebiliyoruz.

1-İnsanın başına her şey gelebiliyor. Dertlerimiz bizi değiştiriyor. Devam etmeye çalışırken zaman ne kadar uzun gelse de; kendimize acımayı bırakıp, öğrendiklerimizin anlamını hayatımıza katmak zorundayız.

1- Yol kenarına atılmış bir ayakkabı teki, insanda garip duygular uyandırıyor. Çok genç yaşlarda eksik kalmışlık, ait olduğunuz yerden koparılıp, savrulmuşluk hissi veriyor. Bu adresini kaybetmek gibi bir şey...

1-Bir sonbahar akşamı kadın; bu çiçekli pabuçlarını kayaların üstüne öylece çıkartıp, gitmiş. Bir vazgeçiş bu kadar mı zarif olur? Aslında hayatım boyunca vazgeçmiş insanlar gördüm. Fakat bu, "Beni kaybettiniz" der gibiydi.

1-Bir yaz daha geçip gidiyor. Rüzgârın içine gizlenmiş, ince bir serinlik var. Bir bitişin habercisi olan ıslak bir koku... Çiçeklenen baharın getirdiği güneşli ve uzun günlerimizin; bu yıl da sonuna geliyoruz.

1-Bazı konularda yazmayı, çizmeyi, sözü tüketebiliyorsun. Fakat aşkta durum farklı, sanki bir şeyler hep eksik kalıyor. Bunu, bir gün aniden kalbimize bir sevgi telaşı düştüğünde; artık okuduğumuz yeni sözcüklerde, yeni anlamlar bulduğumuzda anlıyoruz.

1-İnsan ömrü uzadı. Anne ve babalar yaşlandığı gibi, evlatları da yaşlandı. Gün geçtikçe yaşlıların barınması ve bakımı da, büyük bir sorun olmaya başladı. Ülkemizde neredeyse tabu olan bu soruna bulunacak çözümleri, dürüstçe konuşmak gerekiyor.

1-Beceriksizliğini, kendisi için avantaja dönüştüren insanlar vardır. Bir işi tam yapmayı öğrenmezler. Çünkü öğrenmek istemezler. Ceplerinde hep bir "Beceremiyorum!" kartını taşırlar. İhtiyaç anında en masum hallerini takınarak, hemen o kartı çıkarırlar!

1-Sevilme inancı, ailede ekilen bir ağaç gibiymiş. Bu nedenle psikologlar; "Sevilmeye layık olduğunu, değerli olduğunu sonradan hissetmenin zor olduğunu" söylüyorlar. Peki yine de zor olana, bizi sevmeyene neden meylederiz? Sevilme umudu hiç bitmediği için...

1-Yaz akşamlarını çok severim. Ilık rüzgarla hafif hafif uçuşan tülleri, içeriye dolan sokakların ıhlamur kokusunu... Yavaş yavaş yıldızlanan gökyüzünün, güzel şeyler vaat ettiği hissi dolar içime. Gece yarısına aheste varan güne minnettar olurum.

1-Çaresiz ayrılıklar vardır ve çaresizce özlenenler... Özlemin acısı, insanın canını acıtmaya başlar. Bir bulut gibi içimize çöreklenir. Öfkeli ve gri bir bulut... Büyüdükçe gönlümüzdeki gökyüzünü şimşekleriyle parçalar.

1-Gerçeği bulma arayışımız çocuk yaşta başlar. Her şeyin doğruluğunu test ederek öğreniriz. Fakat gerçeğin kendisi kadar, doğruluğunun kabul görmesi de önemlidir. Çünkü böylece anlam kazanır.

1-Büyük işlerin başarılı olması için iyi bir lider kadar, iyi de bir ekip gerekiyor. Bu zorlu yolda disiplinin yanı sıra, ekibin lidere inanması şarttır. O'na inanmak ve güvenmek için ise, çalışanlarının iyiliğini gözetilmelidir.

1-Herkes zaman değirmeninden öğütülerek çıkıyor. Sivri yanlarımız törpüleniyor. İş ve aş kaygılarıyla yürünen hayat yolunda tökezliyor. Bazılarımız ayağa kalkıp, yeniden ve yeniden deniyor. Bazılarımız da yeniliyor ve yolda kalıyor. Devam edenler bir menzile varıyor.

1-Çocukken bir şeylerin değişmesi beni çok şaşırtırdı. Çünkü bir çocuk, yaşadığı an ile vardı. Yaşamanın acemiliğinde, merak ve korkular içiçe geçmişti.

1-Çocukluğumuzun bayramları, geleneklerimizin biçimlendirdiği bir sosyalleşme etkinliğiydi. Fakat bayram geleneklerimizi, ekonomi ve gelişen teknoloji değiştirdi. O sevinçli telaş yerini, yanlızlığımızı yüzümüze vuran boş şehirlere bıraktı.

1-Sahte insanlar, kendi kalabalığını oluştururlar. Altını doldurmakta zorlandıkları bir keyif çemberi içinde yaşarlar. Boş bir eğlence, tenekeden sahte mutluluk fikirleri vardır.

1-Bazı insanların ruhlarının adeta kanatları var. Kara deliğe benzeyen umutsuz durumlardan, o görünmez kanatlarını çırparak maviliklere çıkabiliyorlar. Bu; her şeyi mantıkla izah edebilenler için anlaşılmaz, hatta aptalca bir durum olabilir.

1-1-Hayatın garip bir işleyişi var. Bizim keyifli bir hobi gibi gördüğümüz bazı şeylere, başka insanlar gerçekten muhtaç olabiliyor. Hayatın içindeki bu ironi beni her zaman derinden etkilemiştir...

1-Şiddet ve taciz, kötülüktür. Özellikle kendinden zayıfa şiddet uygulamak daha büyük kötülüktür. Sayısı giderek artan kadın cinayetleri, kötülüğün arttığını işaret eden imdat çığlıklarıdır.

1-Hayat asla rehavete kapılmamıza izin vermiyor. Diyelim ki sevdiklerimizle, istediğimiz hayatı yaşıyoruz. Mutluyuz ve rahatlıyoruz. Fakat aniden ilmek ilmek inşaa ettiğimiz bu mükemmel hayatın, temelindeki bir kolon cam gibi çatlıyor.

1-Geçtiğimiz sonbahar, 2 günlüğüne en yakın arkadaşım Melek ile Büyükada'ya gittik. Martılarla yarışarak o ada senin, bu ada benim gezen teknelerde bir ıssızlık vardı.

Niğde'de 23 Nisan kutlamaları. 🇹🇷

1-Hayallerimizi gerçekleştirmek için çıktığımız yolda, bazen acı gerçekler bizi yarı yolda bırakabilir. En güvenilmez olanı da, insanlara dair olanlarıdır. An gelir, her şey sıfır noktasına dönmüş gibi hissettirir.

go.bsky.app/Jv3EtLU ATATÜRK'ÇÜLER TWİTTER artık malum kişilere göre hareket ettiği için buradayız herkes birbirine destek versin büyüyelim, toplanalım o yüzden GT yapalım RETWEET ATIN GT YAPALIM HEPSINI TAKIPE TIKLAYALIM Atatürk gibi Türk Milliyetçisiyiz #gt #follow #gtvar #followback #Atatürk

#iklimkanununahayır chng.it/5fRWp8sW4K

İklim kanuna hayır. Lütfen imzalayın! chng.it/s929TyWksj

1-Huzurlu olmak bir süreçtir. Onu içimizde yavaş yavaş inşaa ederek, mesafe katedebiliriz. Bu uzun yolda öncelikle, bize huzur vermeyen insanları ayıklamamız gerekir. Çünkü onlar çatışmaya meyilli, mutsuz insanlardır.

Mutsuzluk insanın içindeki kurumuşluktur, ülkesi yoktur. Nereye giderse gitsin, kök salıp filiz veremez. "Bir taşı yerinden oynatmışlar, kırk yıl yosun tutamamış" derler. Sahi, insan ömründe kaç kırk yıl var ki?